Changes

no edit summary
Line 101: Line 101:  
==== <big>Biyoçeşitliliğin korunmasında yerli halkın rolü</big> ====
 
==== <big>Biyoçeşitliliğin korunmasında yerli halkın rolü</big> ====
 
Ortalama olarak, biyoçeşitlilik kaybı eğilimleri, yerli halklar ve yerel topluluklar tarafından tutulan veya yönetilen alanlarda daha az şiddetli olmuştur<ref name=":2" />.
 
Ortalama olarak, biyoçeşitlilik kaybı eğilimleri, yerli halklar ve yerel topluluklar tarafından tutulan veya yönetilen alanlarda daha az şiddetli olmuştur<ref name=":2" />.
 +
 +
Dünya çapında 70 ülkeye yayılmış 370 milyondan fazla yerli insan olduğu tahmin edilmektedir. Sorumlu bir şekilde, karşılıklılık içinde ve doğayla uyum içinde yaşamak, birçok yerli kültürün temel değerlerinden biridir ve bu değerler genellikle içinde yaşadıkları baskın toplumların değerlerinden farklıdır.
 +
 +
Kuzey Kutbu'ndan Güney Pasifik'e kadar dünyaya yayılmış olan yerli halk, ortak bir tanıma göre, farklı kültürlerden veya etnik kökenlerden insanların geldiği sırada bir ülkede veya bir coğrafi bölgede yaşayanların torunlarıdır. Yeni gelenler daha sonra fetih, işgal, yerleşim veya başka yollarla egemen oldular<ref>[https://www.un.org/esa/socdev/unpfii/documents/5session_factsheet1.pdf UN Forum on Indigenous Issues]</ref>.
 +
 +
Dünya nüfusunun yüzde 5'inden daha azını oluşturan yerli halklar<ref>[https://www.worldbank.org/en/topic/indigenouspeoples The World Bank]</ref>, karadaki biyolojik çeşitliliğin yüzde 80'ini koruyor<ref>[https://theconversation.com/protecting-indigenous-cultures-is-crucial-for-saving-the-worlds-biodiversity-123716 “Protecting indigenous cultures is crucial for saving the world’s biodiversity” The Conversation]</ref>. Örneğin, Cusco, Peru'da, bir Quechua topluluğu şu anda dünyanın temel ürünlerinden biri olan patatesin 1.400'den fazla yerel çeşidini koruyor<ref>[https://pubs.iied.org/sites/default/files/pdfs/migrate/G03843.pdf Biocultural heritage territories]</ref>. Tür çeşitliliğinin bu şekilde korunması olmadan, bu çeşitlerin çoğu sonsuza kadar yok olmuş olabilirdi.
 +
 +
Hala bilim tarafından belgelenmemiş veya bilinmeyen birçok bitki, hayvan ve böcek türü vardır. Bu biyoçeşitliliğin çoğu, muhtemelen yerli halkın geleneksel ve atalarının topraklarında var. Yerli kültürler binlerce yıldır doğa ile uyum içinde yaşamayı başarmış ve ekosistemleri korumak ve restore etmek ve biyolojik çeşitliliği geliştirmek için değerli bilgilere sahiptir<ref>[https://www.unep.org/news-and-stories/story/indigenous-rights-solution Indigenous Rights: A Solution. UN]</ref>.
 +
 +
Ancak dünya genelinde yerli topluluklar, büyük ölçekli kalkınma projelerinin yol açtığı toprak kaybı nedeniyle geçim kaynaklarını ve atalarının topraklarını terk etmek veya iklim değişikliğine bağlı afetler nedeniyle iklim mültecileri haline gelmek zorunda kaldılar<ref>[https://ipcca.info/ IPCCA]</ref>. Örneğin, en büyük yerli nüfusa sahip ABD eyaleti Alaska'da, yükselen deniz seviyeleri ve artan orman yangınları bu topluluklardan bazılarını yer değiştirmeye zorladı<ref>[https://www.klimanavigator.eu/dossier/artikel/055467/index.php Relocation in Alaska: A brief history of how climate change is affecting native villages]</ref>.
 +
 +
Yüzlerce yıllık marjinalleştirme ve sömürgeleştirme tarihi nedeniyle, yerli halkların aşırı yoksulluk içinde yaşama olasılığı, yerli olmayan muadillerine kıyasla neredeyse üç kat daha fazladır<ref>[https://www.un.org/en/observances/indigenous-day UN]</ref>. Biyoçeşitlilikteki kriz, bu eşsiz ve çeşitli kültürlerin, bilgi sistemlerinin, dillerin ve kimliklerin geleceği ile de iç içedir.
Community-Host
32

edits

MediaWiki spam blocked by CleanTalk.