Changes

no edit summary
Line 32: Line 32:  
İklim değişikliği, biyoçeşitlilik kaybı, arazi bozulumu ve hava ve su kirliliği birbiriyle son derece bağlantılıdır. Gezegenin her yerinde yaşayan insanların yaşam kalitesi ve şimdiki ve gelecek nesillerin beklentileri, bugün bu sorunları ele almak için atılan adımlara bağlıdır. Yenilenebilir enerji sistemlerine geçmek, ekosistemleri korumak ve eski haline getirmek ve doğayla ilişki kurmanın yeni ve daha iyi yollarını bulmak, önümüzdeki yıllarda son derece önemli adımlar olacak. Yakın zamanda yapılan bir anket, COVID-19 pandemisi günlük yaşamı etkilemeye devam etse bile, dünyanın tüm bölgelerindeki insanların çoğunluğunun iklim değişikliğine yönelik eylemi desteklediğini ortaya koydu<ref name=":0">[https://www.undp.org/publications/peoples-climate-vote UNDP Peoples’ Climate Vote]</ref>.
 
İklim değişikliği, biyoçeşitlilik kaybı, arazi bozulumu ve hava ve su kirliliği birbiriyle son derece bağlantılıdır. Gezegenin her yerinde yaşayan insanların yaşam kalitesi ve şimdiki ve gelecek nesillerin beklentileri, bugün bu sorunları ele almak için atılan adımlara bağlıdır. Yenilenebilir enerji sistemlerine geçmek, ekosistemleri korumak ve eski haline getirmek ve doğayla ilişki kurmanın yeni ve daha iyi yollarını bulmak, önümüzdeki yıllarda son derece önemli adımlar olacak. Yakın zamanda yapılan bir anket, COVID-19 pandemisi günlük yaşamı etkilemeye devam etse bile, dünyanın tüm bölgelerindeki insanların çoğunluğunun iklim değişikliğine yönelik eylemi desteklediğini ortaya koydu<ref name=":0">[https://www.undp.org/publications/peoples-climate-vote UNDP Peoples’ Climate Vote]</ref>.
 
===Kilit noktalar:===
 
===Kilit noktalar:===
*'''Fosil yakıtların yakılması gibi insan faaliyetleri, dünyanın sıcaklığının artmasına neden oluyor. Artan küresel sıcaklıklar, iklimimizi ve hava durumu modellerimizi geri dönüşü olmayan bazı şekillerde etkiliyor''' <ref>[https://www.ipcc.ch/2021/08/09/ar6-wg1-20210809-pr/ IPCC]</ref> '''– ancak bugün alınan önlemlere bağlı olarak gelecekteki en kötü sonuçlardan bazıları önlenebilir.'''
+
*'''Fosil yakıtların yakılması gibi insan faaliyetleri, dünyanın sıcaklığının artmasına neden oluyor. Artan küresel sıcaklıklar, iklimimizi ve hava durumu modellerimizi geri dönüşü olmayan bazı şekillerde etkiliyor''' <ref name=":15">[https://www.ipcc.ch/2021/08/09/ar6-wg1-20210809-pr/ IPCC]</ref> '''– ancak bugün alınan önlemlere bağlı olarak gelecekteki en kötü sonuçlardan bazıları önlenebilir.'''
 
*'''Kirlilik, iklim değişikliği, doğal yaşam alanlarının tahribi ve sömürünün bir sonucu olarak, bir milyon bitki ve hayvan türü artık yok olma tehlikesiyle karşı karşıya'''<ref>[https://www.un.org/sustainabledevelopment/blog/2019/05/nature-decline-unprecedented-report/ UN Report: Nature’s Dangerous Decline ‘Unprecedented’; Species Extinction Rates ‘Accelerating’]</ref>.
 
*'''Kirlilik, iklim değişikliği, doğal yaşam alanlarının tahribi ve sömürünün bir sonucu olarak, bir milyon bitki ve hayvan türü artık yok olma tehlikesiyle karşı karşıya'''<ref>[https://www.un.org/sustainabledevelopment/blog/2019/05/nature-decline-unprecedented-report/ UN Report: Nature’s Dangerous Decline ‘Unprecedented’; Species Extinction Rates ‘Accelerating’]</ref>.
 
*'''İklim değişikliği ve biyolojik çeşitliliğin kaybı, gıda ve su güvenliğini ve insan sağlığını tehdit ediyor.'''
 
*'''İklim değişikliği ve biyolojik çeşitliliğin kaybı, gıda ve su güvenliğini ve insan sağlığını tehdit ediyor.'''
Line 55: Line 55:  
*'''Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'ne (IPCC) göre, 2040 yılına kadar 1,5°C'lik ısınmaya ulaşılması muhtemeldir. Bununla birlikte, 2°C hedefi hala önümüzdeki birkaç on yıl içinde üretilen CO2 emisyonlarının seviyesine çok bağlıdır.'''
 
*'''Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'ne (IPCC) göre, 2040 yılına kadar 1,5°C'lik ısınmaya ulaşılması muhtemeldir. Bununla birlikte, 2°C hedefi hala önümüzdeki birkaç on yıl içinde üretilen CO2 emisyonlarının seviyesine çok bağlıdır.'''
   −
*'''Dünyanın dört bir yanındaki ülkeler tarafından sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik mevcut taahhütlerin tümü ('ulusal olarak belirlenmiş katkılar' olarak adlandırılır) karşılanırsa - ve yapacaklar mı henüz bilmiyoruz - 2015 Paris Anlaşması'nın ısınmayı 2°C'nin çok altında sınırlandırma hedefine rağmen, küresel ısınmanın en az 3°C (5,4°F) ile sonuçlanması muhtemeldir'''<ref>[https://media.nature.com/original/magazine-assets/d41586-019-03595-0/d41586-019-03595-0.pdf?fbclid=IwAR0iOMQsTuaP8XU76CnmIcqyKzXcJQEHvkKSyYhCDCurIWecbtKaVfXUbPE Lenton. Climate Tipping Points too Risky to Bet Against]</ref>.
+
*'''Dünyanın dört bir yanındaki ülkeler tarafından sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik mevcut taahhütlerin tümü ('ulusal olarak belirlenmiş katkılar' olarak adlandırılır) karşılanırsa - ve yapacaklar mı henüz bilmiyoruz - 2015 Paris Anlaşması'nın ısınmayı 2°C'nin çok altında sınırlandırma hedefine rağmen, küresel ısınmanın en az 3°C (5,4°F) ile sonuçlanması muhtemeldir'''<ref name=":8">[https://media.nature.com/original/magazine-assets/d41586-019-03595-0/d41586-019-03595-0.pdf?fbclid=IwAR0iOMQsTuaP8XU76CnmIcqyKzXcJQEHvkKSyYhCDCurIWecbtKaVfXUbPE Lenton. Climate Tipping Points too Risky to Bet Against]</ref>.
    
*'''Daha yoksul ülkeler tarafından Paris Anlaşması'nın taahhütlerinin çoğu, yurtdışından gelen mali desteğe bağımlı oldukları için uygulanamayabilir. Şimdiye kadar çok az uluslararası destek gerçekleşti.'''
 
*'''Daha yoksul ülkeler tarafından Paris Anlaşması'nın taahhütlerinin çoğu, yurtdışından gelen mali desteğe bağımlı oldukları için uygulanamayabilir. Şimdiye kadar çok az uluslararası destek gerçekleşti.'''
Line 125: Line 125:  
'''Sanayi Devrimi'''<nowiki/>'nden bu yana bilim ve teknolojideki gelişmeler, zengin ülkelerde yaşayan insanları doğaya doğrudan bağımlılıklarından uzaklaştırdı. Milyonlarca insan şehre taşınmış ve el aletleriyle bir şeyler yapmak ve karada çalışmak yerine makine çalıştırdıkları fabrikalarda çalışmaya başlamıştır. Bu dönemde buharlı tren, otomobil ve elektrikli ampul gibi yeni teknolojiler insanların hayatlarını hızla değiştirdi - tıpkı 50 yıl öncesine kıyasla cep telefonlarının, kişisel bilgisayarların ve internetin bugün hayatı değiştirdiği gibi. Bazı teknolojik değişiklikler şüphesiz insanlara fayda sağlarken - örneğin modern tıbbı şekillendirerek - yeni teknolojiler insanların daha önce mümkün olmayan bir şekilde doğaya hükmetmesine ve doğadan çıkarmasına izin verdi.
 
'''Sanayi Devrimi'''<nowiki/>'nden bu yana bilim ve teknolojideki gelişmeler, zengin ülkelerde yaşayan insanları doğaya doğrudan bağımlılıklarından uzaklaştırdı. Milyonlarca insan şehre taşınmış ve el aletleriyle bir şeyler yapmak ve karada çalışmak yerine makine çalıştırdıkları fabrikalarda çalışmaya başlamıştır. Bu dönemde buharlı tren, otomobil ve elektrikli ampul gibi yeni teknolojiler insanların hayatlarını hızla değiştirdi - tıpkı 50 yıl öncesine kıyasla cep telefonlarının, kişisel bilgisayarların ve internetin bugün hayatı değiştirdiği gibi. Bazı teknolojik değişiklikler şüphesiz insanlara fayda sağlarken - örneğin modern tıbbı şekillendirerek - yeni teknolojiler insanların daha önce mümkün olmayan bir şekilde doğaya hükmetmesine ve doğadan çıkarmasına izin verdi.
   −
Sanayi Devrimi, fosil yakıtların toplu ölçekte madenciliğine izin verdi. Yanan fosil yakıtlar, 100 yılı aşkın bir süredir baskın enerji kaynağı olmuştur ve bu, ekonomik kalkınmayı yönlendirmiştir. Bunun bir sonucu olarak, zaman içinde en büyük miktarda sera gazı üreten ABD, İngiltere ve AB ülkeleri gibi zengin ülkeler olmuştur<ref name=":5">[https://wedocs.unep.org/bitstream/handle/20.500.11822/34438/EGR20ESE.pdf?sequence=25 UN Emissions Gap Report 2020 - Executive Summary]</ref>. Şimdi, Çin ve Hindistan gibi ülkeler zengin ülkelerle aynı gelişme yolunu izledikçe, her yıl daha fazla insan fosil yakıtları yakmaya bağımlı hale geliyor<ref name=":5" />. Hızla büyüyen ekonomisiyle Çin, şu anda dünyanın en büyük sera gazı yayan ülkesidir<ref>[https://op.europa.eu/en/publication-detail/-/publication/9d09ccd1-e0dd-11e9-9c4e-01aa75ed71a1/language-en Fossil CO2 and GHG emissions of all world countries - 2019 Report]</ref>. Tarihsel olarak ABD en büyük emisyon salan ülke olmuştur, yani zaman içinde en fazla miktarda sera gazı salmıştır<ref>[https://www.statista.com/statistics/1224630/cumulative-co2-emissions-united-states-historical/ Statistica]</ref>. Emisyonlara en çok katkıda bulunan beş ülke arasında, ABD ayrıca kişi başına en yüksek CO2 emisyonuna sahiptir<ref>[https://www.researchgate.net/publication/337033405_The_Truth_Behind_the_Climate_Pledges The Truth Behind the Climate Pledges]</ref>.
+
Sanayi Devrimi, fosil yakıtların toplu ölçekte madenciliğine izin verdi. Yanan fosil yakıtlar, 100 yılı aşkın bir süredir baskın enerji kaynağı olmuştur ve bu, ekonomik kalkınmayı yönlendirmiştir. Bunun bir sonucu olarak, zaman içinde en büyük miktarda sera gazı üreten ABD, İngiltere ve AB ülkeleri gibi zengin ülkeler olmuştur<ref name=":5">[https://wedocs.unep.org/bitstream/handle/20.500.11822/34438/EGR20ESE.pdf?sequence=25 UN Emissions Gap Report 2020 - Executive Summary]</ref>. Şimdi, Çin ve Hindistan gibi ülkeler zengin ülkelerle aynı gelişme yolunu izledikçe, her yıl daha fazla insan fosil yakıtları yakmaya bağımlı hale geliyor<ref name=":5" />. Hızla büyüyen ekonomisiyle Çin, şu anda dünyanın en büyük sera gazı yayan ülkesidir<ref>[https://op.europa.eu/en/publication-detail/-/publication/9d09ccd1-e0dd-11e9-9c4e-01aa75ed71a1/language-en Fossil CO2 and GHG emissions of all world countries - 2019 Report]</ref>. Tarihsel olarak ABD en büyük emisyon salan ülke olmuştur, yani zaman içinde en fazla miktarda sera gazı salmıştır<ref>[https://www.statista.com/statistics/1224630/cumulative-co2-emissions-united-states-historical/ Statistica]</ref>. Emisyonlara en çok katkıda bulunan beş ülke arasında, ABD ayrıca kişi başına en yüksek CO2 emisyonuna sahiptir<ref name=":9">[https://www.researchgate.net/publication/337033405_The_Truth_Behind_the_Climate_Pledges The Truth Behind the Climate Pledges]</ref>.
    
İklim krizi ve ekolojik kriz çok boyutlu bir sorundur ve bunun neden olduğuna veya neden ele alınmadığına dair tek bir anlatı bulmak imkansızdır. Dahası, insanların iklim krizi ve ekolojik krizin ölçeğini ve sonuçlarını kavraması çok zor ve bu da insanların gerektiği kadar kararlı ve acil hareket etme yeteneklerini kısıtlıyor.
 
İklim krizi ve ekolojik kriz çok boyutlu bir sorundur ve bunun neden olduğuna veya neden ele alınmadığına dair tek bir anlatı bulmak imkansızdır. Dahası, insanların iklim krizi ve ekolojik krizin ölçeğini ve sonuçlarını kavraması çok zor ve bu da insanların gerektiği kadar kararlı ve acil hareket etme yeteneklerini kısıtlıyor.
Line 135: Line 135:  
On yıllardır süren iklim eylemine rağmen, varlıklı toplumlar henüz fosil yakıtlarla iç içe olmayan veya bir gelişme ve ilerleme sinyali olarak ekonomik büyümeye bağımlı olmayan arzu edilen yaşam biçimlerini hayal etmeyi başaramadılar<ref name=":7" />.  
 
On yıllardır süren iklim eylemine rağmen, varlıklı toplumlar henüz fosil yakıtlarla iç içe olmayan veya bir gelişme ve ilerleme sinyali olarak ekonomik büyümeye bağımlı olmayan arzu edilen yaşam biçimlerini hayal etmeyi başaramadılar<ref name=":7" />.  
   −
Sağlıklı bir çevre, sürdürülebilir bir ekonomi için ön koşuldur. Ekonomik büyümenin bir ölçüsü olarak ekonomik üretimin – '''gayri safi yurtiçi hasıla''' (GSYİH) – toplumun sağlığını dikkate alan ulusal ekonomi politikalarının bugünün gençleri ve gelecek nesiller için sürdürülebilir olup olmadığının daha iyi bir ölçüsü olan “kapsayıcı zenginlik” (üretilmiş, beşeri ve doğal sermayenin toplamı) ile tamamlanması gerektiği yaygın olarak kabul edilmektedir<ref>[https://wedocs.unep.org/xmlui/bitstream/handle/20.500.11822/34948/MPN.pdf UNEP 2021, Making Peace with Nature] </ref><ref>[https://assets.publishing.service.gov.uk/government/uploads/system/uploads/attachment_data/file/962785/The_Economics_of_Biodiversity_The_Dasgupta_Review_Full_Report.pdf The Economics of Biodiversity: The Dasgupta Review]</ref>.
+
Sağlıklı bir çevre, sürdürülebilir bir ekonomi için ön koşuldur. Ekonomik büyümenin bir ölçüsü olarak ekonomik üretimin – '''gayri safi yurtiçi hasıla''' (GSYİH) – toplumun sağlığını dikkate alan ulusal ekonomi politikalarının bugünün gençleri ve gelecek nesiller için sürdürülebilir olup olmadığının daha iyi bir ölçüsü olan “kapsayıcı zenginlik” (üretilmiş, beşeri ve doğal sermayenin toplamı) ile tamamlanması gerektiği yaygın olarak kabul edilmektedir<ref name=":10">[https://wedocs.unep.org/xmlui/bitstream/handle/20.500.11822/34948/MPN.pdf UNEP 2021, Making Peace with Nature] </ref><ref>[https://assets.publishing.service.gov.uk/government/uploads/system/uploads/attachment_data/file/962785/The_Economics_of_Biodiversity_The_Dasgupta_Review_Full_Report.pdf The Economics of Biodiversity: The Dasgupta Review]</ref>.
    
=== Uluslararası Müzakereler ===
 
=== Uluslararası Müzakereler ===
Line 141: Line 141:     
==== A) İklim müzakereleri şimdiye kadar neyi başardı? ====
 
==== A) İklim müzakereleri şimdiye kadar neyi başardı? ====
 +
Bilim insanları, on yıllardır insan kaynaklı iklim değişikliğini tahmin ediyorlar. '''Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi''' (UNFCCC) 1992 yılında Rio de Janeiro'da imzalandı ve 1995 yılından bu yana her yıl '''Taraflar Konferansları''' (COP) düzenleniyor. Konferansların amacı iklim değişikliği konusunda neler yapılması gerektiğini tartışmak ve iklim değişikliğini ele almak için katılımcı devletler tarafından alınacak önlemleri önermek<ref>[https://unfccc.int/process/bodies/supreme-bodies/conference-of-the-parties-cop UNFCC COP]</ref>.
 +
 +
2015 yılında dünya liderleri COP21 konferansı için Paris'te bir araya geldi. Bu konferansın sonuçları, dünya liderlerinin iklim değişikliğine karşı geniş çaplı eylem konusunda ilk kez bir anlaşmaya varmasıydı. Dünya çapında yaklaşık 196 katılımcı ülke, küresel ısınmayı 2°C'nin çok altında, tercihen 1.5°C ile sınırlamayı kabul etti<ref name=":11">[https://unfccc.int/process-and-meetings/the-paris-agreement/the-paris-agreement UNFCCC The Paris Agreement]</ref>. Neredeyse tüm ülkeler, sera gazı emisyonlarını sınırlamak ve iklim değişikliğine katkılarını azaltmak için bir taahhütte bulundu (taahhüt veya “'''ulusal katkı beyanı'''”, NDC). Bu taahhütler her beş yılda bir güncellenecektir.
 +
 +
Paris Anlaşması'nda iklim değişikliğinin sınırlandırılmasıyla ilgili iki hedef var:
 +
 +
# Küresel ısınmayı yüzyılın sonuna kadar (2100) maksimum 2°C ve tercihen 1.5°C ile sınırlandırmak.
 +
# 2050 yılına kadar net sıfır emisyona ulaşmak.
 +
 +
2030 yılına kadar küresel olarak sera gazı emisyonlarını önemli ölçüde azaltabilirsek, bir sonraki aşama ülkelerin 2050 yılına kadar “net-sıfır” emisyonlara ulaşması olacaktır. Net sıfır, sera gazlarının atmosferden salındıkları oranda uzaklaştırılması ya da emisyonları tamamen ortadan kaldırmak anlamına gelir<ref>[https://www.ipcc.ch/sr15/chapter/glossary/ IPCC Glossary]</ref>. Bu, karbondioksitin ormanlar, toprak ve okyanus tarafından atmosferden uzaklaştırılması veya "yakalanması" ve (henüz tam olarak geliştirilmemiş) karbon yakalama teknolojileri yoluyla başarılabilir.
 +
 +
Son birkaç yıldır...
 +
 +
* Çin'in CO2 emisyonları 2005 ile 2018 arasında yüzde 80 arttı ve öngörülen ekonomik büyüme oranı göz önüne alındığında, önümüzdeki on yılda da artmaya devam etmesi bekleniyor<ref name=":9" />.
 +
* AB ve üye ülkeleri, sera gazı emisyonlarını 2030 yılına kadar<ref name=":9" /> 1990'a göre yüzde 58 oranında azaltma yolunda ilerliyor.
 +
* Hindistan'ın emisyonları 2005 ile 2017 arasında yaklaşık yüzde 76 arttı ve Çin gibi ekonomik büyüme nedeniyle 2030'a kadar artmaya devam etmesi bekleniyor<ref name=":9" />.
 +
* Beşinci en büyük sera gazı yayıcısı olan Rusya Federasyonu, 2030 yılına kadar emisyonlarını yüzde 30 oranında azaltmayı hedefleyen ilk NDC'sini 2020'de sundu<ref name=":11" />.
 +
* ABD yakın zamanda emisyonlarını, emisyonların zirve yaptığı 2005 yılına göre 2030 yılına kadar %50-52 oranında azaltma sözü verdi.
 +
 +
Birlikte ele alındığında, NDC'ler dünyanın Paris Anlaşması'nın uzun vadeli hedeflerine ulaşıp ulaşamayacağını belirler<ref>[https://unfccc.int/process-and-meetings/the-paris-agreement/nationally-determined-contributions-ndcs/nationally-determined-contributions-ndcs UNFCCC Nationally Determined Contributions (NDCs)]</ref>. Sera gazı emisyonlarını azaltmaya yönelik mevcut tüm hedeflere ulaşılırsa - ki ulaşacaklarını henüz bilmiyoruz - bu 2015 Paris Anlaşması'nın ısınmayı 2°C'nin altında sınırlama hedefine rağmen, muhtemelen en az 3°C küresel ısınmaya yol açacaktır<ref name=":8" />.
 +
 +
Mevcut NDC'ler Paris Anlaşması'nın hedeflerini karşılamak için yeterli olmadığından, her beş yılda bir BM'ye yeni NDC'ler sunulur. Amaç, her ülkenin Paris Anlaşması'nın hedeflerine dayalı olarak hedeflerinde daha iddialı hale gelmesidir. Her ülke farklı hedefler belirler. Örneğin, AB, sera gazı emisyonlarını 2030'a kadar yüzde 55<ref>[https://ec.europa.eu/clima/policies/strategies/2030_en EU 2030 Climate & Energy Framework]</ref> ve Birleşik Krallık 2035'e kadar yüzde 78 azaltmayı taahhüt etti<ref>[https://www.gov.uk/government/news/uk-enshrines-new-target-in-law-to-slash-emissions-by-78-by-2035 UK enshrines new target in law to slash emissions by 78% by 2035]</ref>. Fransa ve Birleşik Krallık, 2050'ye kadar net sıfıra ulaşmayı yasal bir gereklilik haline getiren ülkeler arasında yer alıyor. Japonya, Güney Afrika, Arjantin, Meksika ve AB, 2050 yılına kadar net sıfıra ulaşma hedeflerini açıkladı<ref name=":5" />. Çin, 2060'ın sonunda net sıfıra geçmeden önce 2030'a kadar 'en yüksek emisyonlara' ulaşma sözü verdi<ref name=":5" /><ref>[https://apnews.com/article/europe-business-china-environment-and-nature-climate-change-7e29d68ea8a77ee8ebbe1460f0f09ffd China sticks to goal of having carbon emissions peak by 2030]</ref>.  
 +
 +
Paris'ten bu yana, şimdiden bazı ilerlemeler kaydedildi. Ancak işler yeterince hızlı ilerlemiyor. BM tarafından yakın zamanda yapılan bir analiz, tüm NDC'lerin karşılanması durumunda, yüzyılın sonuna kadar yine de yaklaşık 2,7°C'lik bir sıcaklık artışına olabileceği sonucuna varıyor<ref>[https://unfccc.int/news/full-ndc-synthesis-report-some-progress-but-still-a-big-concern Full NDC Synthesis Report: Some Progress, but Still a Big Concern]</ref>.
 +
 +
Mevcut hızda, ısınma 2040 civarında - muhtemelen daha erken<ref name=":3" /> –1.5°C'ye ulaşacak ve şimdi önlem alınmazsa artmaya devam edecek. Kanıtlar, küresel sıcaklıkta 2°C'lik bir artışla ilişkili risklerin önceden anlaşılandan daha yüksek olduğunu göstermiştir<ref name=":10" />.
 +
 +
COP21'den bu yana, '''Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli'''<nowiki/>'nin (IPCC) 2018 ve 2021'deki iki raporu, 1,5°C ile 2°C arasındaki ısınma farkının milyonlarca insanın canını ve geçimini kaybedeceğini<ref>[https://www.ipcc.ch/site/assets/uploads/2018/02/WGIIAR5-Chap13_FINAL.pdf IPCC Livelihoods and Poverty]</ref> ve daha da büyük olumsuz sonuçlarla karşı karşıya kalacağını vurguladı.
 +
 +
Araştırmalar, fosil yakıt şirketlerinin dünya çapında iklim politikalarını zayıflatmak için nasıl lobicilik yaptığını ve Paris Anlaşması'nı desteklediğini iddia ederken bunu yapmaya devam ettiğini gösteriyor. Fosil yakıt gruplarının siyasi lobi faaliyetleri, 1,5–2°C ısınmanın çoğu fosil yakıtın toprakta kalmasını gerektirdiğine dair bilimsel kanıtlara rağmen, Paris Anlaşması'nın neden karbonsuzlaştırma veya fosil yakıt kullanımının azaltılmasından açıkça bahsetmediğini de açıklıyor<ref name=":7" />.
 +
 +
Dahası, birçok fosil yakıt ihraç eden ülke, müzakereleri geciktirerek, siyasi gerilimleri artırarak ve iklim değişikliğinin ana nedeni olarak fosil yakıtlara atıfta bulunmaktan kaçınarak karar alma sürecini engelledi. Suudi Arabistan, ABD, Kuveyt ve Rusya gibi fosil yakıt rezervleri bakımından zengin ülkeler, müzakereleri engelleme ve iklim değişikliği konusundaki bilime itiraz etme konusunda özellikle dikkat çekiyor<ref name=":7" />.
 +
 +
Zengin ülkeler, hem önemli emisyon kesintileri elde etmede hem de yeterli ve öngörülebilir finansman sağlamada iklim değişikliğini ele alma konusunda kararlı bir şekilde öncülük etmekte başarısız oldular. En zengin ulusların bu konuda gerektiği gibi liderlik etmedeki başarısızlığı, güvensizlik yarattı ve fosil yakıt endüstrisi gibi çıkar gruplarının bazı gelişmekte olan ülkelerde bir yer edinmesini sağladı ve böylece düşük karbonlu alternatifler yerine yüksek karbonlu kalkınmayı daha da yerleştirdi<ref name=":7" />.
 +
 +
İklim değişikliği konusunda hızlı ve kararlı eylem eksikliği, dünya çapında hükümetler için önemli finansal maliyetler yaratacaktır. İnsan kaynaklı iklim değişikliğinin bir sonucu olarak aşırı hava koşullarının 2030 yılına kadar günde 2 milyar dolara mal olabileceği tahmin ediliyor. Maliyete ek olarak, hava olayları ve modelleri değişmeye devam edecek ve insan sağlığını, geçim kaynaklarını, gıdaları, suyu, biyolojik çeşitliliği ve ekonomik büyümeyi olumsuz yönde etkileyecektir<ref name=":9" />.
 +
 +
==== B) Biyoçeşitlilik müzakereleri şimdiye kadar ne elde etti? ====
 +
Biyoçeşitlilik önemli ekonomik, biyolojik ve sosyal değere sahiptir, ancak uzun bir süre sadece piyasa ekonomik değeri dikkate alınmıştır.
 +
 +
Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi (CBD) 1993 yılında Rio De Janeiro'da imzaya açılmıştır. Sözleşme, uluslararası hukukta ilk kez biyolojik çeşitliliğin korunmasının “insanlık için ortak bir endişe”<ref>[https://www.un.org/depts/los/biodiversity/prepcom_files/BowlingPiersonandRatte_Common_Concern.pdf The Common Concern of Humankind]</ref> olduğunu kabul etmiştir. Anlaşma ekosistemleri, türleri ve tohumlar gibi genetik kaynakları kapsıyor.
 +
 +
2010 yılında, Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesinin (CBD) tarafları, biyoçeşitliliği ve insanlara sağladığı faydaları korumak için tüm ülkeler tarafından on yıllık bir eylem çerçevesi olan 2011-2020 Biyolojik Çeşitlilik Stratejik Planı'nı kabul etti. Stratejik planın bir parçası olarak, Aichi Biyoçeşitlilik Hedefleri olarak bilinen 20 iddialı ama gerçekçi hedef kabul edildi<ref name=":16">[https://wedocs.unep.org/xmlui/bitstream/handle/20.500.11822/34948/MPN.pdf Making Peace with Nature Report], p.71</ref>.
 +
 +
Bununla birlikte, Aichi Biyoçeşitlilik Hedeflerinin hiçbiri 2020 hedef son tarihine kadar tam olarak karşılanmadı ve analizler, biyoçeşitlilik kaybının nedenlerini ele almayı amaçlayan hedeflerin çoğunda orta veya zayıf ilerleme olduğunu gösteriyor. Sonuç olarak, biyolojik çeşitlilik azalmaya devam ediyor.
 +
 +
2021'de, Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi Tarafları 15. Konferansı (CBD COP15), bir dizi amaç ve hedefle biyoçeşitlilik için yeni bir çerçeve üzerinde anlaşmak üzere Çin'in Kunming kentinde başlatılacak ve 2022'de tamamlanacak.
 +
 +
Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesine ek olarak, Ramsar Sulak Alanlar Sözleşmesi, Göçmen Yabani Hayvan Türleri Sözleşmesi (CMS), Nesli Tükenmekte Olan Türlerin Ticareti Sözleşmesi (CITES), ve Gıda ve Tarım için Bitki Genetik Kaynakları Uluslararası Anlaşması ve Dünya Mirası Sözleşmesi (WHC) dahil olmak üzere biyoçeşitlilik ile ilgili beş sözleşme daha vardır. Biyoçeşitlilik kaybıyla ilgili bu çok sayıda uluslararası konferansa rağmen, uluslararası anlaşmalardaki hedeflerin hiçbiri tam olarak karşılanamamıştır<ref>[https://wedocs.unep.org/xmlui/bitstream/handle/20.500.11822/34948/MPN.pdf Making Peace with Nature Report], p.70</ref>.
 +
 +
Hükümetlerin iklim değişikliği ve biyoçeşitlilik kaybı gibi iki konu arasındaki etkileşimi tanımaya başlaması ve karşılıklı olarak uyumlu amaçlar, hedefler ve eylemler geliştirmesi hayati önem taşımaktadır.
 +
 +
=== İklim değişikliğinin ve ekolojik krizin etkisi nedir? ===
 +
''Bu bölümde, iklim değişikliğinin ve ekolojik krizin dünya genelindeki bölgelerde insan sağlığı ve geçim kaynakları, ekosistemler ve biyolojik çeşitlilik üzerindeki ölçeğine ve etkisine geniş bir bakış atıyoruz. Bu etkiler, şu anda alınan önlemin düzeyine bağlı olarak az ya da çok şiddetli olacaktır.''
 +
 +
==== İnsan sağlığı ve geçim kaynakları? ====
 +
İklim değişikliği insan sağlığına zarar veriyor. İklimle ilgili stresi artırıyor<ref>[https://www.ipcc.ch/sr15/chapter/spm/ IPCC 2018 Global Warming of 1.5oC], B2 </ref> ve kuraklık, kasırgalar ve sel gibi aşırı hava koşulları nedeniyle daha fazla hastalık, yetersiz beslenme, yaralanma ve ölüm riskine yol açıyor<ref>[https://www.ipcc.ch/report/ar5/syr/ IPCC AR5]</ref>. Artan ısınma ile bu risk artıyor.
 +
 +
Değişen hava düzenleri bulaşıcı hastalık olasılığını artırabilir. Hayvanlardan veya böceklerden insanlara geçebilen sıtma ve dang humması gibi bazı hastalıklardan kaynaklanan risklerin, 1,5°C'den 2°C'ye kadar olan ısınmayla birlikte artması ve bu hastalıkların bulunduğu yerlerdeki olası değişimler de dahil olmak üzere, daha yüksek sıcaklık değişiklikleriyle daha da artması bekleniyor<ref>[https://www.ipcc.ch/sr15/chapter/spm/ IPCC Report B.5.2]</ref>. Örneğin, çalışmalar iklim değişikliğinin Kanada'da artan Lyme hastalığı oranlarıyla ilişkili olduğunu göstermiştir<ref>[http://ipcc.ch/site/assets/uploads/2018/02/WGIIAR5-Chap26_FINAL.pdf Chapter 26 Pg.1465]</ref>.
 +
 +
Pandemiler “tek sağlık” yaklaşımı kullanılarak en aza indirilebilir. Covid-19 gibi hayvanlardan insanlara sıçrayan hastalıklar, insan-yaban hayatı ve hayvan-yaban hayatı etkileşimleri sınırlandırılarak önlenebilir. “Tek sağlık” yaklaşımında, halk sağlığı, hayvan sağlığı, bitki sağlığı ve çevre gibi çok çeşitli deneyim ve uzmanlığa sahip profesyoneller, daha iyi halk sağlığı sonuçları elde etmek için güçlerini birleştirir<ref>[https://www.who.int/news-room/q-a-detail/one-health World Health Organisation]</ref>. İnsan sağlığı felaketlerini önlemek için “tek sağlık” yaklaşımı kullanılabilir; Covid-19 gibi.
 +
 +
Ormansızlaşma gibi ekosistem bozulmasını durdurmak ve tersine çevirmek, tıbbi araştırmalar için değerli olan bitkileri koruyacak ve ayrıca zoonotik hastalık salgınları riskini azaltacaktır.
 +
 +
İklim değişikliğinin tüm bölgelerde ekonomik büyüme üzerinde etkisi vardır. Tropik ve Güney Yarımküre subtropiklerindeki ülkelerin, küresel ısınmanın 1,5'ten 2°C'ye<ref>[https://www.ipcc.ch/sr15/chapter/spm/ IPCC B5.5]</ref> çıkması ve daha yüksek seviyelerde ısınma ile daha da artması durumunda, iklim değişikliği nedeniyle ekonomik büyüme üzerinde en büyük etkiyi yaşaması bekleniyor.
 +
 +
Dünya genelinde pek çok insan, 2015 yılına kadar en az bir mevsim boyunca 1,5°C'nin üzerinde ısınma yaşayan bölgelerde yaşıyor<ref>[https://www.ipcc.ch/site/assets/uploads/sites/2/2019/06/SR15_Full_Report_High_Res.pdf IPCC 1.2.1, 1.2.2]</ref>. İklim değişikliğinin etkisi orantısız bir şekilde en yoksul ve en savunmasız olanlara düşüyor. Küresel ısınmayı 2°C ile karşılaştırıldığında 1,5°C ile sınırlamak, iklimle ilgili risklere maruz kalan insan sayısını 2050 yılına kadar birkaç yüz milyona kadar azaltabilir<ref>[https://www.ipcc.ch/sr15/chapter/spm/ IPCC B5.1]</ref>.
 +
 +
İklim değişikliğinin neden olduğu göçün kanıtlarını giderek daha fazla görüyoruz<ref name=":3" />. BM Mülteci Ajansı'na göre mülteciler, ülke içinde yerinden edilmiş kişiler ve vatansızlar iklim krizinin ön saflarında yer alıyor<ref name=":12">[https://www.unhcr.org/climate-change-and-disasters.html UNHCR, Climate Change and Disaster Displacement]</ref>. Birçoğu, giderek daha düşmanca bir ortama uyum sağlamak için genellikle kaynaklardan yoksun oldukları iklim "sıcak noktalarında" yaşıyor. Alışılmadık derecede şiddetli yağışlar, uzun süreli kuraklıklar, çölleşme, çevresel bozulma veya deniz seviyesinin yükselmesi ve siklonlar gibi aşırı hava olaylarının artan yoğunluğu ve sıklığından kaynaklanan tehlikeler, halihazırda ortalama 20 milyondan fazla insanın evlerini terk etmesine ve her yıl kendi ülkelerinde başka bölgelere taşınmasına veya ülkelerini tamamen terk etmesine neden oluyor<ref name=":12" /><ref>[https://www.un.org/en/chronicle/article/will-there-be-climate-migrants-en-masse UN Chronicle “Will There Be Climate Migrants en Masse?”]</ref>.
 +
 +
2020 yılı sonunda sadece 2019'da değil, önceki yıllarda da meydana gelen afetler sonucunda 104 ülke ve bölgede yaklaşık yedi milyon insan yerinden edilmiş durumda yaşıyordu<ref name=":13">[https://www.internal-displacement.org/global-report/grid2021/ IDMC, Global Displacement Report] </ref>. Afetler nedeniyle yerinden edilmiş kişilerin en fazla olduğu ilk beş ülke Afganistan (1,1 milyon), Hindistan (929.000), Pakistan (806.000), Etiyopya (633.000) ve Sudan (454.000)<ref name=":13" />. 2017 yılında, yaklaşık 1,5 milyon ABD'li, doğal afetler karşısında geçici veya kalıcı olarak ülkenin diğer bölgelerine göç etti<ref name=":13" />.
 +
 +
==== Gıda güvenliği? ====
 +
Gıda güvenliği, tüm insanların, aktif ve sağlıklı bir yaşam için gıda tercihlerini ve beslenme ihtiyaçlarını karşılayan yeterli, güvenli ve besleyici gıdaya her zaman fiziksel, sosyal ve ekonomik erişime sahip olması anlamına gelir<ref>[https://www.un.org/waterforlifedecade/food_security.shtml#:~:text=What%20is%20food%20security%3F,a%20productive%20and%20healthy%20life. United Nations' Committee on World Food Security]</ref>.
 +
 +
Ekolojik krizin bir sonucu olarak tozlayıcıların ve verimli toprakların kaybı nedeniyle gıda güvenliği tehdit altındadır ve Dünya'nın artan besleyici gıda ihtiyaçlarını karşılama kapasitesi, devam eden çevresel düşüşler karşısında zayıflamaya devam edecektir.
 +
 +
İklim değişikliği, ısınma, değişen yağmur düzenleri ve daha sık görülen aşırı hava koşulları nedeniyle gıda güvenliğini zaten etkiledi. Hava koşullarındaki değişiklikler, son yıllarda mahsul veriminin bazı bölgelerde düştüğü ve diğerlerinde arttığı anlamına geliyor. İklim değişikliği, özellikle Afrika'daki kurak alanlarda ve Asya ile Güney Amerika'nın yüksek dağlık bölgelerinde gıda güvenliğini etkiliyor<ref>[https://www.ipcc.ch/srccl/ IPCC 2019 Special Report on Land SPM Section A]</ref>.
 +
 +
İklim değişikliğinin etkileri diğer riskler ve sosyal ve politik faktörlerle etkileşime girecek. Bunun bir örneği Batı Afrika'nın bazı bölgelerinde bulunabilir. Sahel'de çölleşme, sığır çobanlarının otlaklar aramak için hayvanlarıyla birlikte güneye göç etmeleri anlamına geliyor. Bu, ekinleri göçebe çobanların izinsiz giren sığırları tarafından yok edilen ve tüketilen güneydeki bu çobanlar ve çiftçiler arasında artan şiddetli çatışmalara yol açtı. Sonuç olarak, çiftlikler ve tarım arazileri, şiddet korkusuyla terk edilmekte, gıda kıtlığı ve gıda güvenliğine yönelik tehditler yaratmaktadır.
 +
 +
Gıda mevcudiyetindeki azalmaların 2°C'de 1,5°C'ye kıyasla daha önemli olması ve özellikle Sahel, Güney Afrika, Akdeniz, Orta Avrupa ve Amazon'da<ref name=":14">[https://www.ipcc.ch/sr15/chapter/spm/ IPCC Section B5.3] </ref> özellikle Sahra altı Afrika, Güneydoğu Asya ve Orta ve Güney Amerika'da daha düşük mısır, pirinç, buğday ve diğer tahıl ürünleri verimi ile daha büyük sıcaklık değişiklikleriyle daha da büyük olması bekleniyor.
 +
 +
İklim değişikliğinin artan olumsuz etkileri nedeniyle Avrupa'nın güney ve Akdeniz bölgelerinde mahsul ve hayvancılık üretiminin azalması ve hatta terk edilmesi gerekebilir<ref>[https://www.eea.europa.eu/highlights/climate-change-threatens-future-of EEA “Climate Change Threatens Futures of Farming in Europe”]</ref>.
 +
 +
Artan sıcaklıklarla birlikte, mevcut hayvan yemindeki değişikliklerin boyutuna, hastalıkların yayılmasına ve su kaynaklarının mevcudiyetine bağlı olarak çiftlik hayvanlarının etkilenmesi beklenmektedir<ref name=":14" />. İklim değişikliğinin tarımsal zararlılarda ve hastalıklarda değişikliklere yol açtığına dair kanıtlar da var<ref name=":17">[https://www.ipcc.ch/srccl/chapter/summary-for-policymakers/ IPCC Summary for Policy Makers]</ref>.
 +
 +
İklim değişikliğinin gıda güvenliği ve erişimi üzerindeki risklerinin 1,2-3,5°C ısınma arasında yüksek, 3-4°C ısınma arasında çok yüksek ve 4°C ve üzerinde felaketle sonuçlanması bekleniyor. Artan CO2 konsantrasyonlarının, gıda ve beslenme güvenliğini daha da azaltacak olan başlıca tahıl ürünlerinin protein ve besin içeriğini azaltması bekleniyor.<ref>[https://wedocs.unep.org/xmlui/bitstream/handle/20.500.11822/34949/MPN_ESEN.pdf UNEP 2021, Making Peace with Nature], SPM Background Section 3.7 </ref>
 +
 +
==== Su güvenliği? ====
 +
Su güvenliği, su kaynaklarındaki su mevcudiyeti, su talebi ve kalitesi (kirlilik seviyeleri) ile ölçülür.
 +
 +
Ekolojik krizin bir sonucu olarak ekosistemler üzerindeki baskı, tatlı su kaynaklarının tükenmesine veya bozulmasına neden olmuştur.
 +
 +
Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 80'i halihazırda su güvenliğine yönelik ciddi tehditlerden muzdarip<ref name=":15" />. İklim değişikliğinin suyun mevcudiyetini etkileyebileceği ve yağmur düzenindeki değişiklikler nedeniyle su güvenliğini tehdit edebileceği açıktır. Genel olarak yağışlar tropikal ve yüksek rakımlı bölgelerde artmakta, alt tropik bölgelerde ise iklim değişikliğine bağlı olarak azalmaktadır<ref>[https://www.ipcc.ch/site/assets/uploads/2018/02/ar5_wgII_spm_en.pdf IPCC 2014 WG II SPM A1, and Assessment Box SPM2 Table 1]</ref>. 2017 yılında yaklaşık 2,2 milyar insanın güvenli bir şekilde yönetilen içme suyuna erişimi yoktu. Dünya çapında 2 milyardan fazla insan, tatlı su ihtiyacının mevcut olanın yüzde 40'ını aştığı, su sıkıntısı çeken nehir havzalarında yaşıyor. Afrika ve Asya'daki bazı ülkelerde, ihtiyaçlar mevcut tatlı suyun yüzde 70'ini aşıyor<ref name=":18">[https://wedocs.unep.org/xmlui/bitstream/handle/20.500.11822/34949/MPN_ESEN.pdf UNEP 2021, Making Peace with Nature, SPM Section 4.2]</ref>.
 +
 +
Temiz suya erişimin olmaması da bir gıda güvenliği sorunudur, çünkü dünya çapında tatlı suyun birincil kullanımı ekinlerin sulanması (sulama) içindir ve şu anda tatlı su çekimlerinin yüzde 70'ini oluşturmaktadır<ref>[https://wedocs.unep.org/xmlui/bitstream/handle/20.500.11822/34949/MPN_ESEN.pdf UNEP 2021, Making Peace with Nature, Executive Summary]</ref>. Şiddetli su kıtlığının olduğu ve kıtlığın tarımı zorladığı bölgelerde yaklaşık 1,2 milyar insan yaşıyor<ref>[http://www.fao.org/3/cb1447en/online/cb1447en.html#chapter-executive_summary Food and Agriculture Organization of the UN]</ref>. Geçen yüzyılda, nüfus artışı, endüstriyel ve tarımsal faaliyetler ve yaşam standartları, dünya genelinde su için daha fazla talep yarattı<ref name=":18" />.
 +
 +
Sulak alanlar küresel olarak kaybolmakta ve dünyanın birçok bölgesinde su kalitesini tehdit etmektedir.
 +
 +
==== Kara tabanlı biyoçeşitlilik ve ekosistemler? ====
 +
Ekosistemler, insan türü ve diğer tüm yaşam biçimleri için gezegenin yaşam destek sistemleridir. Geçtiğimiz on yıllar boyunca, insanlar doğal ekosistemleri hızla ve kapsamlı bir şekilde değiştirmiştir. Gezegenin bu dönüşümü, insan refahı (örneğin, artan yaşam süresi) ve ekonomik kalkınma için faydalar sağladı, ancak tüm bölgeler ve insan grupları bu süreçten kazançlı çıkmadı ve birçoğu zarar gördü. Bu kazanımların tam maliyeti daha yeni ortaya çıkıyor<ref>[https://apps.who.int/iris/bitstream/handle/10665/43354/9241563095.pdf WHO Ecosystems and Human Wellbeing]</ref>. Ekonomik, sosyal ve teknolojik ilerlemeler, Dünya'nın mevcut ve gelecekteki insan refahını sürdürme kapasitesi pahasına gerçekleşti<ref>[https://wedocs.unep.org/xmlui/bitstream/handle/20.500.11822/34948/MPN.pdf UNEP 2021 Making Peace with Nature], pg.21</ref>.
 +
 +
İkinci bölümde ele aldığımız gibi, türler şu anda normal yok olma oranından onlarca ila yüzlerce kat daha hızlı bir şekilde yok oluyor<ref>[https://ipbes.net/sites/default/files/inline/files/ipbes_global_assessment_report_summary_for_policymakers.pdf IPBES 2019 Global Assessment] SPM Key Messages A5, Background Paragraph 6 </ref><ref>[https://wedocs.unep.org/xmlui/bitstream/handle/20.500.11822/34949/MPN_ESEN.pdf UNEP 2021, Making Peace with Nature], SPM Section 3.2 </ref>.  İklim değişikliği, bazı türlerin neslinin tükenme riskini artırıyor, bitki ve hayvan türlerinin yüzde 20 ila 30'u 2°C'lik ısınma altında daha fazla yok olma riskiyle karşı karşıya ve daha fazla ısınmayla daha da yüksek oranlara sahip<ref>[https://wedocs.unep.org/xmlui/bitstream/handle/20.500.11822/34948/MPN.pdf UNEP 2021, Making Peace with Nature], SPM Section 3.7 </ref>. Yarım milyondan fazla türün uzun süreli hayatta kalmaları için yetersiz habitata sahip olduğu ve habitatları restore edilmedikçe çoğunun on yıllar içinde erken yok olma yolunda olduğu tahmin edilmektedir<ref>[https://wedocs.unep.org/xmlui/bitstream/handle/20.500.11822/34948/MPN.pdf UNEP 2021 Making Peace with Nature], pg.71</ref>.
 +
 +
2°C'lik ısınmada, ekosistemlerin yüzde 13'ünün bir ekosistem ortamından diğerine, örneğin yağmur ormanlarından savana ekosistemine dönüşeceği tahmin ediliyor<ref name=":17" />.
 +
 +
Artan küresel sıcaklıkların, tropik bölgelerde<ref name=":19">[https://www.ipcc.ch/srccl/ IPCC Chapter 2: Land-climate interactions]</ref> yeni, sıcak iklimler, daha uzun yangın mevsimleri ve kuraklığa eğilimli bölgelerde artan yangın riski ile iklim bölgelerinde kaymalara neden olacağına dair yüksek bir olasılık var<ref name=":19" />.
 +
 +
2020'de, küresel kara yüzeyinin dörtte birinden azı, biyolojik çeşitliliği büyük ölçüde bozulmadan hala neredeyse doğal bir şekilde işlev görüyor. Bu alan çoğunlukla kuru, soğuk veya dağlık bölgelerde bulunur ve şimdiye kadar düşük bir insan nüfusuna sahiptir ve çok az dönüşüm geçirmiştir<ref name=":16" />.
 +
 +
==== Okyanuslar ve deniz yaşamı? ====
 +
Okyanus, mikroplardan deniz memelilerine ve çok çeşitli ekosistemlere kadar uzanan biyolojik çeşitliliğin evidir. Okyanusların üçte ikisi artık insanlardan etkileniyor. Zararlı insan faaliyetleri arasında aşırı avlanma, kıyı ve açık deniz altyapısı ve nakliye, okyanus asitlenmesi ve atık ve besin akışı yer alır. Yabani deniz balık stoklarının üçte biri 2015 yılında aşırı hasat edildi ve aşırı avlanma nedeniyle balık stoklarının tükenmesi gıda güvenliği için büyük bir risk oluşturuyor. Kıyı ekosistemlerine giren gübreler, Ekvador veya Birleşik Krallık'tan daha büyük bir alan olan toplam 245.000 km2'den geniş 400'den fazla “ölü bölge” üretti<ref name=":20">[https://wedocs.unep.org/xmlui/bitstream/handle/20.500.11822/34948/MPN.pdf UNEP 2021 Making Peace with Nature], pg.16</ref>. 2021'de Florida'daki terk edilmiş bir gübre fabrikasında meydana gelen sızıntı, tonlarca deniz yaşamının ölümüyle sonuçlanan bir "alg patlamasına" neden oldu<ref>The Guardian [https://www.theguardian.com/us-news/2021/apr/04/florida-imminent-pollution-catastrophe-phosphate-retention-pond-bradenton-piney-point-desantis 1], [https://www.theguardian.com/us-news/2021/jul/17/florida-red-tide-fertilizer-plant-spill 2]</ref>.
 +
 +
Okyanuslardaki plastik kirliliği 1980'den beri on kat arttı ve okyanuslarda bulunan atıkların yüzde 60-80'ini oluşturuyor. Plastik tüm okyanuslarda tüm derinliklerde bulunabilir ve okyanus akıntılarında yoğunlaşır. Okyanus plastik çöpü, deniz yaşamı ve hayvanlar tarafından dolanma ve yutulma dahil olmak üzere ekolojik etkilere neden olur. Deniz otu çayırları ve yosun ormanları da dahil olmak üzere deniz ve kıyı ekosistemlerinin geri döndürülemez şekilde kaybolma riski küresel ısınmayla birlikte artıyor<ref name=":20" />.
 +
 +
Şu anda, Dünya'nın okyanusları, küresel CO2 emisyonlarının yüzde 30'unu ve atmosferdeki aşırı ısının neredeyse tamamını emiyor ve bu da deniz sıcaklıklarının ısınmasına neden oluyor. 1993'ten bu yana, okyanus ısınma oranı iki katından fazla arttı<ref>[https://www.ipcc.ch/report/srocc/ IPCC 2019 Special Report The Ocean and Cryosphere in a Changing Climate], SPM A2 </ref> bu da mercan resiflerinin ve bazı deniz canlılarının yok olmasına neden oldu. Mercan resifleri iklim değişikliğine karşı özellikle hassastır ve 1.5°C ısınmada eski örtünün yüzde 10 ila 30'una ve 2°C ısınmada eski örtünün yüzde birinden daha azına (yani mercan resiflerinin yüzde 99'u) düşeceği tahmin edilmektedir. 2°C ısınmada kaybolur)<ref>[https://ipbes.net/sites/default/files/inline/files/ipbes_global_assessment_report_summary_for_policymakers.pdf IPBES 2019 Global Assessment]</ref>. Okyanuslardaki ısı birikimi yüzyıllar boyunca devam edecek ve gelecek nesilleri etkileyecek<ref>[https://wedocs.unep.org/xmlui/bitstream/handle/20.500.11822/34948/MPN.pdf UNEP 2021 Making Peace with Nature], pg.22</ref>.
 +
 +
Küresel nüfusun yaklaşık yüzde 40'ı kıyıdan 100 km (60 mil) uzaklıkta yaşıyor. Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 10'u deniz seviyesinden 10 metreden daha az olan kıyı bölgelerinde yaşıyor<ref>[https://www.un.org/sustainabledevelopment/wp-content/uploads/2017/05/Ocean-fact-sheet-package.pdf UN Fact Sheet People and Oceans]</ref>. İklim değişikliğinin bir sonucu olarak deniz seviyeleri yükseliyor, okyanuslar ısınıyor ve karbondioksit alımı nedeniyle deniz suyu daha asidik hale geliyor. Isınma 2°C'nin oldukça altında tutulsa bile, dünyanın tüm bölgelerindeki toplulukların - özellikle kıyı topluluklarının - yine de dünya okyanuslarındaki bu değişikliklere uyum sağlamak zorunda kalacağına dair yüksek bir olasılık var<ref>[https://www.ipcc.ch/srocc/ IPCC 2019 Special Report The Ocean and Cryosphere in a Changing Climate]</ref>.
 +
 +
Okyanus sıcaklıklarının ısınmasının bir sonucu olarak, birçok deniz türü davranışlarını ve konumlarını değiştirerek farklı türlerle temasa geçerek ekosistemlerin bozulmasına ve hastalık yayma riskinin artmasına neden oldu<ref>[https://www.ipcc.ch/srocc/ IPCC 2019 Special Report The Ocean and Cryosphere in a Changing Climate], SPM A4, A5 & A6 </ref>.
 +
 +
Geçmişteki ve gelecekteki sera gazı emisyonlarından kaynaklanan birçok değişiklik, özellikle okyanus sirkülasyonu, buz tabakaları ve küresel deniz seviyesindeki değişiklikler, yüzyıllardan bin yıllara kadar geri döndürülemez.
 +
 +
Bilim insanları, sera gazı emisyonlarında ani, hızlı ve büyük ölçekli azalmalar olmadıkça, bu durumun yakında Paris hedeflerinin<ref name=":1" /> karşılanmasını çok zorlu bir hale getireceğini söylüyorlar[10] - işte bu yüzden şu anda yaşadığımız şey bir iklim krizi ve ekolojik kriz.
 +
 +
=== Senaryolar ve yollar ===
 +
''Gelecek için farklı sıcaklık artışı senaryoları ve iklimi hafifletme yolları, önümüzdeki zorluklar ve belirsizlikler nelerdir?''
 +
 +
==== A) İklim modelleri ve sera gazı emisyonlarında ve atmosfer sıcaklığında öngörülen değişiklikler ====
 +
“İklim modelleri”, sera gazı emisyonlarındaki değişikliklerin Dünya'nın iklimi üzerindeki gelecekteki etkisini analiz etmek için kullanılan karmaşık bilgisayar simülasyonlarıdır. Ayrıca, iklim değişikliğini azaltmak için politikaların ve teknolojilerin nasıl kullanılabileceğini araştırmak için de kullanılabilirler. İklim değişikliğinin '''azaltılması''', sera gazlarının emisyonunu azaltma veya önleme çabalarını ifade eder.
 +
 +
En son IPCC raporu<ref>[https://www.ipcc.ch/report/ar6/wg1/ IPCC AR6] </ref>, bilimsel modellere dayalı olarak iklim değişikliği için beş olası senaryo sağladı. Bunlar, önümüzdeki on yıllarda yayılan CO2 ve diğer sera gazlarının düzeyine bağlı olarak “çok düşük” ila “çok yüksek” emisyon senaryolarında beklenebilecek ısınma düzeyini ana hatlarıyla belirtiyor.
 +
 +
Senaryolar ayrıca nüfus, arazi kullanımı, ticaret ve yatırım politikalarındaki değişikliklere, kişisel beslenme şeklimize ve şimdi emisyonları kontrol etmek için gösterilen çabalara bağlı olarak da değişir.
 +
 +
* '''Dünyanın karbon yoğun bir yolda devam ettiği “çok yüksek” bir emisyon senaryosunda, CO2 emisyonlarının 2100 yılına kadar mevcut seviyelerden kabaca üç katına çıktığını ve yüzyılın sonuna kadar 3,3-5,7°C arasında bir ısınma olduğunu göreceğiz.'''
 +
* '''CO2 emisyonlarını azaltmak için çok az önlemin alındığı bir “yüksek” emisyon senaryosunda, CO2 emisyonlarının 2100 yılına kadar mevcut seviyelerin kabaca iki katına çıktığını ve yüzyılın sonuna kadar 2,8-4,6°C'lik bir ısınmayı göreceğiz.'''
 +
* '''CO2 emisyonlarının yüzyılın ortasına kadar mevcut seviyelerde kaldığı ve ardından yavaş yavaş azaldığı bir “orta” emisyon senaryosunda, 2100 yılına kadar 2,1-3,5°C'lik bir ısınma göreceğiz.'''
 +
* '''Dünyanın 2020'lerde CO2 emisyonlarını sınırlamak için harekete geçmeye başladığı “düşük” emisyon senaryosunda, CO2 emisyonları 2075 yılına kadar net sıfıra ve 2100 yılına kadar 1,3-2,4°C arasında bir ısınmaya ulaşacaktır.'''
 +
* '''“Çok düşük” bir emisyon senaryosunda, CO2 emisyonları 2020'lerin başından itibaren hızla düşer ve 2050 yılı civarında net sıfıra ulaşır, yüzyılın sonuna kadar 1,0-1,8°C'lik bir ısınma göreceğiz.'''
 +
 +
==== B) Zorluklar ve takaslar ====
 +
IPCC tarafından ana hatlarıyla belirtilen tüm senaryolarda, 2040 yılına kadar 1,5°C'lik ısınmaya ulaşılması muhtemeldir ve bu, doğal sistemler ve insan sistemleri için bugüne kıyasla artan riski temsil eder. Önümüzdeki on yılda üretilen emisyonların düzeyine göre ve 2°C'lik ısınma yalnızca düşük emisyon senaryolarında önlenir.
 +
 +
Geniş kapsamlı politika, teknoloji ve davranış değişiklikleri olmadan, dünya 3°C veya daha yüksek bir ısınma yönünde ilerliyor. 3°C'lik bir dünya şu anki dünyadan çok farklı: Aşırı sıcaklıklarla birlikte, dünyadaki ekosistemler ve toplumlar için ciddi sonuçlar doğuracak sıcak dalgaları ve kuraklık, şiddetli fırtınalar, yağış ve sel gibi daha belirgin riskler ortaya çıkıyor.
 +
 +
İklim krizi ve ekolojik krizin nasıl ele alınacağına karar vermek, temelde herhangi bir senaryonun doğasında bulunan zorlukları ve takasları anlamaya çalışmakla ilgilidir.
 +
 +
Bu zorlukları ve takasları daha iyi anlamak için, burada, küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlamak için uluslararası kabul görmüş Paris Anlaşması hedefini inceliyoruz.
 +
 +
Küresel ısınmayı 1,5°C ile sınırlamak için, mevcut küresel karbondioksit emisyonlarının 2030 yılına kadar yarıya indirilmesi, 2050 yılı civarında küresel olarak net sıfır CO2 emisyonuna ulaşması ve metan ve nitröz oksit gibi diğer sera gazı emisyonlarında büyük düşüşler sağlanması gerekiyor. '''Eşitliği''' hesaba katmak, daha zengin ülkelerin emisyonlarını fakir ülkelerden çok daha fazla kesmesi gerektiği anlamına gelir.
 +
 +
Enerji kullanımındaki büyük düşüşlerin sanayileşmiş, zengin ülkelerdeki yaşam standartlarını düşürmesinin yanı sıra yoksul ülkelerdeki yaşam standartlarını iyileştirme yeteneğimizi sınırlayabilmesi konusunda bir endişe vardır. Yoksul ülkelerde yaşam standartlarının iyileştirilmesi bazı durumlarda enerji kullanımında artış ve verimli teknoloji ve kamu hizmetlerine yatırım yapılmasını gerektirecektir<ref>[https://iopscience.iop.org/article/10.1088/1748-9326/abd588/meta Marta Baltruszewicz et al 2021]</ref>.
 +
 +
Son tahminler, aşırı tüketim büyük ölçüde düşürüldüğü sürece, küresel enerji talebini azaltırken herkes için iyi yaşam standartlarına ulaşılabileceğini gösteriyor<ref>[https://iopscience.iop.org/article/10.1088/1748-9326/ac1c27/meta Providing decent living with minimum energy: A global scenario Decent living gaps and energy needs around the world] </ref>. Bunun ele alınabileceği yollardan bazıları şunları içerir:
 +
 +
# Rüzgar ve güneş gibi düşük ve karbonsuz teknolojilerden temiz enerji üretimini artırmak ve buna paralel olarak fosil yakıt enerjisine yapılan yatırımları ve üretimini azaltmak ve ortadan kaldırmak.
 +
# Verimli teknolojilere ve altyapıya (yalıtımlı binalar, toplu taşıma) yatırım yapmak.
 +
# Herkes için uygun fiyatlı enerji hizmetlerine (yani yemek pişirme, ısıtma, soğutma, ulaşım ve iletişim gibi insanların enerji kullanması gereken her şey) yeterli erişimi sağlamak ve aynı zamanda en zenginlerin aşırı tüketimini azaltmak.
 +
# Daha bölgesel ve mevsimlik sebze ve meyvelerle daha sağlıklı diyetlere geçmek (tarımdan kaynaklanan emisyonları azaltmak için).
 +
# Ekosistemlerin korunması ve restorasyonu yoluyla karbonu atmosferden uzaklaştırmak<ref name=":21">[https://www.ipcc.ch/sr15/chapter/chapter-2/ IPCC Special Report, Chapter 2]</ref>.
 +
 +
Bir çalışma, Paris Anlaşması hedefine %50 oranında ulaşma şansına sahip olmak için dünyanın kalan kömür rezervlerinin %90'ının yerde kalması<ref>[https://www.nature.com/articles/d41586-021-02444-3 Most fossil-fuel reserves must remain untapped to hit 1.5 °C warming goal]</ref> ve fosil yakıt çıkarımına yeni yatırım yapılmaması gerektiğini gösterdi<ref>[https://www.iea.org/reports/net-zero-by-2050 Net Zero by 2050 Report IEA]</ref>.
 +
 +
Küresel işbirliği eksikliği ve yüksek karbonlu yaşam tarzlarının sürekliliği ve büyümesi, 1,5°C ile sınırlı sıcaklık artışının istikrarını sağlamanın önündeki engellerdir. Paris Anlaşması NDC'leri kapsamındaki tüm mevcut taahhütler yerine getirilecek olsaydı, ısınmayı 1,5°C ile sınırlamak yine de yeterli olmayacaktı<ref name=":21" /> ve bunun yerine Paris Anlaşması'nın hedeflerinin veya insanlık için güvenli kabul edilen her şeyin çok ötesinde,  3°C civarında ısınmaya yol açacaktı.
 +
 +
==== C) Negatif emisyonlarla ilgili varsayımlar  ====
 +
Yukarıdaki düşük ve çok düşük emisyon senaryoları, yüzyılın ikinci yarısında “'''negatif emisyon'''” teknolojisi yoluyla bir miktar sera gazı uzaklaştırılmasına dayanmaktadır.
 +
 +
Birçok bilim insanı, CO2'nin atmosferden uzaklaştırılması gibi gelecekteki kanıtlanmamış teknolojilerin vaatlerinin, iklim değişikliğini ele almak için bugün yapılması gereken eylemleri geciktireceğinden endişe duyuyor. Geçmişte, güçlü endüstriler, sürekli fosil yakıt kullanımını haklı çıkarmak için geleceğin teknolojilerinin vaadini kullandı<ref name=":7" />. 'Karbon yakalama' gibi teknolojiler henüz ölçeklenebilir bir düzeyde mevcut değil ve bu nedenle teknolojilere güvenilip güvenilemeyeceği konusunda önemli sorular var.
 +
 +
==== D) Devrilme Noktaları - Bundan sonra ne olacağını tahmin edebilir miyiz? ====
 +
En iyi bilim bile geleceği mutlak bir kesinlikle tahmin edemez. İklim değişikliğiyle yaşamak, belirsizlikle<ref name=":22">[https://gar.undrr.org/sites/default/files/gar19distilled.pdf 2019 Global Assessment Report on Disaster Risk Reduction] </ref> yaşamak demektir. Bu bölümde, iklimimizin geleceğine ilişkin belirsizlik örnekleri olarak geri bildirim döngülerine ve “devrilme noktalarına” bakıyoruz.
 +
 +
Bir bardak suyun devrildiğini hayal edin. Bardakta ne kadar su olduğuna bağlı olarak, bardağın o kadar eğildiği bir nokta olacaktır ki, su bardaktan dökülecektir. Su bardağı terk ettikten sonra, geri koymak imkansızdır.
 +
 +
İklim değişikliğinin birleşik etkileri, domino taşları gibi dünya çapında “çağlayan” geri dönüşü olmayan hasarlara yol açtığında, iklim devrilme noktaları “geri dönüşü olmayan noktalar”dır. Bir devrilme noktasına ulaşıldığında, birçok insan ve diğer yaşam formları için yaşanamaz bir gezegenin yaratılmasına yol açan bir dizi olay tetiklenir<ref name=":8" />.
 +
 +
IPCC, yirmi yıl önce devrilme noktaları fikrini ortaya attı. Olası bir devrilme noktası, kutup bölgelerindeki (Grönland ve Antarktika) kara buzunun erimesidir ve bu da zamanla deniz seviyesinin metrelerce yükselmesine neden olur. Modeller, '''Grönland buz tabakası'''nın, ancak uzun yıllar sonra olsa da, 1.5 °C'lik ısınmada sonunda yok olabileceğini öne sürüyor<ref name=":8" />.  Temmuz 2021'de bir sıcak hava dalgası Grönland'ın ABD'nin Florida eyaletini bir günde 2 inç (5 cm) suyla kaplayacak kadar buz kaybetmesine neden oldu<ref>[https://www.reuters.com/world/europe/greenland-experienced-massive-ice-melt-this-week-scientists-say-2021-07-30/ Reuters]</ref><ref>[https://www.ipcc.ch/srocc/ IPCC Special Report on the Ocean and Cryosphere in a Changing Climate]</ref>.  Kuzey Kutbu'nda deniz buzu şimdiden hızla küçülüyor, bu da 2°C'lik ısınmada bölgenin yaz aylarında büyük ölçüde buzsuz hale gelme olasılığının yüzde 10-35 olduğunu gösteriyor<ref>[https://www.ipcc.ch/srocc/chapter/chapter-3-2/ IPCC Special Report on Polar Regions]</ref>.
 +
 +
Bir başka olası devrilme noktası, bilinen 10 karasal türden birine ev sahipliği yapan Amazon gibi yağmur ormanlarının büyük ölçekli yıkımı ve bozulmasıdır. Bir Amazon devrilme noktasının nerede olabileceğine dair tahminler, yüzde 40 ormansızlaşma ile yüzde 20 orman örtüsü kaybı arasında değişiyor. 1970'den bu yana yaklaşık yüzde 17'si kaybedildi<ref name=":8" /> ve her dakika insan kaynaklı ormansızlaşma nedeniyle geniş alanlar kaybedildi.
 +
 +
Buz tabakalarının erimesi, ormansızlaşma, permafrost'un erimesi ve okyanus dolaşımındaki değişiklikler (veya bunların bir kombinasyonu) gibi devrilme noktalarına yaklaşmak, bilim insanlarının “geri bildirim döngüsü” olarak adlandırdığı ve iklim değişikliğinin bir dizi etkiye neden olduğu bir döngü yaratır ve bu daha da fazla iklim değişikliğine neden olur.
 +
 +
Bunun bir örneği Kuzey Kutbu'nda bulunabilir. Sera gazı metan şu anda Kuzey Kutbu permafrostunda “depolanıyor”. Küresel ısınma permafrostun erimesine neden olurken, depolanan metan atmosfere salınır ve daha fazla küresel ısınmaya yol açabilecek daha fazla sera gazı emisyonu ekler. Daha fazla ısınma, daha fazla eriyen permafrost ile sonuçlanır, durdurulması imkansız olabilecek bir kısır döngüde daha fazla ısınma ve daha fazla eriyen permafrost yaratmak için atmosfere daha fazla metan ekler.
 +
 +
Bu geri bildirim döngüleri “doğrusal değildir”, yani ani ve beklenmedik şekillerde hızlanabilirler ve bilimin tahmin edemediği bir şekilde ortaya çıkabilirler<ref name=":22" />. Bu belirsizlikler nedeniyle, büyük ölçüde yaşanmaz bir gezegende doruğa ulaşan geri dönüşü olmayan değişikliklere yol açan devrilme noktalarını tetikleme riski altında olmamız olasıdır<ref>[https://www.pnas.org/content/115/33/8252 PNAS Trajectories of the Earth System]</ref>.
 +
 +
Önümüzdeki 10 yıl, iklim değişikliğine uyum sağlamak ve iklim değişikliğini azaltmak için kritik olacak. İklim değişikliğinin riskleri ve nedenleri hakkında iyi bilgi sahibi olmak, geleceği kesin olarak tahmin etmenin hiçbir zaman mümkün olmayacağı gerçeğine rağmen, şu anda en iyi kararları vermemize yardımcı olur. İklim değişikliği, onu ele alma çabalarından çok daha hızlı gerçekleşiyor ve geçmiş, geleceğin güvenilir bir göstergesi değil<ref name=":22" />. İleriye dönük, gelecek belirsiz. Bu anlayış, rahatsızlık (kontrolden çıkmış şeyler hissi) ve aynı zamanda fırsat yaratır<ref name=":22" />. Şimdi harekete geçilirse, krizi önlemek için hala zaman var.
 +
 +
=== Halihazırda hangi işlemler yapılıyor ===
 +
''Paris Anlaşması'nın üzerinden altı yıl geçti. Emisyonları ve biyoçeşitlilik kaybını azaltmak için ülkeler tarafından şimdiye kadar ne gibi önlemler alındı ve daha ne yapılması gerekiyor?''
 +
 +
==== A) Enerji dönüşümü ====
 +
Önümüzdeki on yılın en önemli eylemlerinden biri, elektrik üretimini fosil yakıtlardan uzaklaştırarak yenilenebilir kaynaklara geçirmek olacaktır. Yenilenebilir enerjideki büyüme, dünyanın fosil yakıtlardan uzaklaşmasını sağlamak için önemli olsa da, aynı zamanda yenilenebilir enerjinin artan kullanılabilirliği, toplam enerji kullanımında genel bir büyümeye yol açabilir<ref name=":7" />.
 +
 +
Temiz ve uygun fiyatlı enerjiye evrensel erişim, enerjinin hem üretiminin hem de kullanımının dönüşümünü gerektirir<ref name=":10" />. 2030 yılına kadar kömür kullanımını yüzde 70 azaltmak, rüzgar ve güneş enerjisinde beş kat artış ve önümüzdeki on yıl içinde dünya genelinde 2.400 kömürle çalışan elektrik santralinin aşamalı olarak durdurulması ve kapatılması anlamına geliyor<ref name=":9" />. Fosil yakıt enerjisini yenilenebilir enerjiyle değiştirmek için alınan önlemler paraya mal olacak, ancak nihayetinde iklim değişikliğini hafifletmek, iklim değişikliğine uyum sağlamaya zorlanmaktan daha ucuz olacak<ref>[https://www.nature.com/articles/s41586-018-0071-9/ Burke et al, Large potential reduction in economic damages under UN mitigation targets]</ref>.
 +
 +
Ek olarak, düşük karbonlu bir ekonomiye geçişin, büyük ölçüde benzinli ve dizel motorlu araçların neden olduğu kentsel hava kirliliğinde azalma gibi birçok ekonomik ve sağlık yararı vardır<ref>[https://wedocs.unep.org/xmlui/bitstream/handle/20.500.11822/34949/MPN_ESEN.pdf UNEP 2021, Making Peace with Nature, Section 4.1]</ref><ref>[https://www.ipcc.ch/sr15/ IPCC 2018 Global Warming of 1.5oC, Chapter 3, section 5.2]</ref><ref>[https://www.unep.org/resources/global-environment-outlook-6 Global Environmental Outlook 6 2019], Key Message 19, Chapter 24.4, and Box 24.1</ref>.
 +
 +
Güneş ve rüzgar enerjisi artık çoğu ülkede kömür veya gazla çalışan santrallerden daha ucuz ve güneş enerjisi projeleri şimdiye kadar görülen en düşük maliyetli elektriği sunuyor<ref>[https://www.iea.org/reports/world-energy-outlook-2020 International Energy Agency 2020 World Energy Outlook Executive Summary]</ref>.
 +
 +
Paris taahhütlerini yerine getirmek için enerji altyapısının erken emekliye ayrılması veya yeniden kullanılması gerekiyor. Pek çok araştırma, mevcut fosil yakıt tesislerinin yalnızca beklenen ömürlerinin sonuna kadar çalışmasına izin vermenin emisyonları hem 1,5°C hem de 2°C'nin altında tutmayacağını göstermektedir<ref name=":7" />.
 +
 +
Temiz enerji arzını artırmak, küresel ısınmayı sınırlarken sürdürülebilir ekonomik büyümeyi sağlamak için önemlidir. Temiz enerji, yoksulluğu, iç ve dış hava kirliliğini azaltma ve iletişim, aydınlatma ve su pompalama gibi kritik hizmetler sağlama potansiyeline sahiptir<ref name=":23">[https://wedocs.unep.org/xmlui/bitstream/handle/20.500.11822/34949/MPN_ESEN.pdf UNEP 2021 Making Peace with Nature], pg.107</ref>.
 +
 +
Enerji verimliliğinin iyileştirilmesi ve artırılması, 2040 yılına kadar CO2 emisyonlarını yüzde 40 oranında azaltabilir. Bu, ulaşımda (örneğin elektrikli arabalar), evlerde (daha verimli evler ve ev aletleri) ve sanayide verimlilik kazanımları gerektirecektir. Dünya çapındaki haneler ayrıca enerji verimliliklerini (elektrik, ısınma ve yemek pişirme için doğal gaz ve ulaşım için yakıt) artırarak enerji faturalarında yılda 500 milyar dolardan fazla tasarruf sağlayabilir<ref name=":9" />.
 +
 +
==== B) Koruma ve restorasyon ====
 +
İklim değişikliği, biyolojik çeşitlilik kaybı, arazi bozulumu ve hava ve su kirliliği konuları birbiriyle bağlantılıdır. Önümüzdeki on yılların en önemli zorluklarından biri, bu konuların birbirine bağlı doğasını tanımak ve birini ele almaya yönelik eylemlerin diğeri üzerinde istenmeyen sonuçlara yol açmamasını sağlamak olacaktır. Örneğin, biyoenerji sağlamak için doğal bitki örtüsünün monokültür mahsullerle değiştirilmesi<ref name=":23" /> veya yenilenebilir enerji altyapısı oluşturmak için ekosistemlerin yok edilmesi<ref>[https://theconversation.com/renewable-energy-can-save-the-natural-world-but-if-were-not-careful-it-will-also-hurt-it-145166 Renewable energy can save the natural world – but if we’re not careful, it will also hurt it.]</ref>.
 +
 +
Doğal bitki örtüsüne sahip büyük ölçekli ağaçlandırma, aynı anda biyolojik çeşitlilik kaybı, arazi bozulması ve hava ve su kirliliği konularını ele alıyor.
 +
 +
Ekosistemleri eski haline getirmek ormanların, okyanusların ve toprağın karbondioksiti emme kapasitesini artırır. Bugün doğa, CO2 emisyonlarının yalnızca yarısını emebilir, karadaki ekosistemler ve okyanus arasında aşağı yukarı eşit olarak bölünür, geri kalanı atmosferde kalır ve Dünya'nın ısınmasına neden olur<ref>[https://wedocs.unep.org/xmlui/bitstream/handle/20.500.11822/34949/MPN_ESEN.pdf UNEP 2021, Making Peace with Nature, Executive Summary] section B, Sections 2.3.2 in main report, and figure 2.8</ref>.
 +
 +
Ormanlar şu anda fosil yakıtlardan ve endüstriden kaynaklanan karbon emisyonlarının dörtte birinden daha azını emer<ref>[https://www.un.org/esa/forests/wp-content/uploads/2019/03/UNFF14-BkgdStudy-SDG13-March2019.pdf Brack, Duncan, Forests and Climate Change]</ref> ve çok daha fazlasını depolama potansiyeline sahiptir.
 +
 +
Tarım, biyoçeşitlilik kaybının ve sera gazı emisyonlarının büyük bir itici gücüdür. Gıda üretim sistemlerini, doğayla uyumlu tarım yöntemleri kullanacak şekilde değiştirmek, doğal ekosistemleri eski haline getirmek ve toprağın karbonu tutma kapasitesini geliştirmek için çok önemlidir. Sürdürülebilir tarım yöntemleri, açlığın ve yetersiz beslenmenin ortadan kaldırılmasına yardımcı olma ve insan sağlığına katkıda bulunma potansiyeline sahiptir. Sürdürülebilir tarım, yerel biyoçeşitliliği bozmak yerine geliştirerek toprakları ve ekosistemleri korur ve onarır<ref name=":3" />.
 +
 +
Küçük ölçekli çiftçiler, özellikle kadın çiftçiler, sürdürülebilir gıda güvenliğini sağlama zorluğunun merkezinde yer alıyor ve finansman, eğitim ve öğretim ile bilgi ve teknolojiye erişim yoluyla güçlendirilmeleri gerekiyor<ref name=":3" />.
 +
 +
==== C) Küresel farkındalık ====
 +
2018'de IPCC'nin 1,5ºC Küresel Isınma Özel Raporu ve 2019'da Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetlerine İlişkin Hükümetlerarası Bilim-Politika Platformu (IPBES) Küresel Değerlendirmesinden bu yana, iklim ve ekolojik krizle ilgili küresel farkındalık önemli ölçüde arttı.
 +
 +
2021'de BM, Halkların İklim Oylaması'nın sonuçlarını yayınladı<ref name=":0" />. Dünyanın dört bir yanından 1,2 milyon insanın görüşlerini bildirdiği bu çalışma, şimdiye kadar yapılmış en büyük iklim değişikliği kamuoyu araştırmasıdır ve yenilenebilir enerji ve doğa koruma gibi iklim çözümlerine ilişkin kamuoyu görüşleri hakkında fikir vermektedir. Katılımcı ülkelerin çoğunda, iklim değişikliği konusunda kamuoyu elde etmek için ilk kez bu kadar geniş çaplı bir girişimde bulunuldu.
 +
 +
Halkların İklim Oylaması, 50 ülkedeki insanların yaklaşık üçte ikisinin (yüzde 64) iklim değişikliğinin küresel bir acil durum olduğuna inandığını gösterdi. Bu, Glasgow COP26'ya yaklaşan hükümetler için önemli bir bilgidir, çünkü insanların çoğunluğunun iklim değişikliği konusunda hemen harekete geçmenin hayati olduğuna inandığını göstermektedir.
 +
 +
Anket ayrıca ormanların ve arazinin korunması, yenilenebilir enerjinin uygulanması, iklim dostu tarım teknikleri ve yeşil işlere yatırım için dünya çapında yüksek düzeyde destek olduğunu gösterdi.
 +
 +
Yüksek düzeyde ormansızlaşma olan ülkelerde - Brezilya, Endonezya ve Arjantin - ormanları ve araziyi korumak için çoğunluk desteği vardı. Hindistan'da, ormanları ve araziyi korumak, yenilenebilir enerji kullanımını artırmak ve iklim dostu tarım tekniklerini kullanmaktan sonra o ülkedeki en popüler üçüncü iklim politikasıydı.
 +
 +
Isıtma ve elektrik kullanımından kaynaklanan yüksek karbon emisyonlarının olduğu ülkelerde - ABD, Avustralya, Almanya, Güney Afrika, Japonya, Polonya ve Rusya - yenilenebilir enerji için çoğunluk desteği vardı.
 +
 +
Anketin sonuçları, dünya genelinde ve farklı yaş grupları, eğitim seviyeleri, milliyetler ve cinsiyetler arasında iklim eylemine geniş destek gösterdiği için önemlidir<ref name=":0" />.
 +
 +
Bireyler, iklim değişikliği konusunda harekete geçmeleri için oy verme ve yurttaşlık haklarını kullanarak hükümetlere baskı yapmanın yanı sıra, kişisel ve sivil eylemler yoluyla düşük karbonlu bir geleceğe doğru küresel bir değişimi kolaylaştırabilir. Vatandaşların karbon emisyonlarını azaltmadaki rolü söz konusu olduğunda, bazı ülkelerdeki insanlar, kişi başına düşen CO2 emisyonlarına ve toplumdaki daha geniş etkilerine bağlı olarak diğerlerinden daha yüksek bir etkiye sahip olabilir. Yüksek emisyonlu ülkelerdeki bireyler, diyetlerini (örneğin daha az yemek yeme veya et yememe) ve seyahat alışkanlıklarını (örneğin daha az uçma veya daha az araba kullanma) değiştirerek, yiyecek ve kaynak israfını önleyerek ve su ve enerji tüketimini azaltarak düşük karbonlu bir geleceğe doğru küresel bir geçişi kolaylaştırabilir. Bu eylemler ayrıca biyolojik çeşitliliğin korunmasına ve muhafaza edilmesine yardımcı olabilir. İnsanlar ayrıca, içinde yaşadıkları toplum için mevcut olan en uygun araçları kullanarak, topluluklarında farkındalık yaratarak ve topluluk ve siyasi eylemlere katılarak değişimi teşvik edebilirler<ref>[http://www.globalcarbonatlas.org/en/CO2-emissions Global Carbon Atlas, CO2 emissions per person (2017)]</ref>.
 +
 +
=== Dağıtım ve adalet ===
 +
Dünyanın bazı ülkeleri ve bölgeleri, yüzyıllar önce önemli miktarda CO2 salmaya başladı; diğerleri nispeten yakın zamanda başladı. Küresel yıllık emisyonların artmasının nedenlerinden biri, özellikle Asya, Orta Doğu ve Orta ve Güney Amerika'daki yükselen ekonomilerin hızlı büyümesidir. Bu yüzyıldaki emisyonlardaki büyümenin neredeyse tümü, gelişmekte olan ülkelerden gelecek<ref>[https://www.unep.org/emissions-gap-report-2020 UN Emissions Gap Report 2020]</ref>.
 +
 +
Karbon emisyonlarındaki son artışın çoğu gelişmekte olan ülkelerde izlenebilirken, ABD ve AB üye ülkeleri gibi zengin ülkelerin, üretim zincirlerinin daha karbon yoğun ve çevresel olarak toksik kısımlarının çoğunu dışarıdan - Çin ve Hindistan gibi ülkelerden -  temin ettiğini kabul etmek önemlidir. Zengin dünya yüksek karbonlu malları tüketmeye devam ederken, bunları üretmek için dünyanın diğer bölgelerine bağımlı hale geldi. Örneğin, tüm dünyada kullanılan elektronik ürünlerin büyük bir yüzdesi Çin'de üretiliyor. Bunun, bu ülkelerdeki emisyonları azaltılması yerine yer değiştirmesi üzerinde etkisi vardır<ref name=":7" />.
 +
 +
İklim değişikliğine neden olmaktan en çok sorumlu olanlar ile etkilerine karşı en savunmasız olanlar arasındaki etki farkı çok çarpıcı. Örneğin, dünya nüfusunun en zengin yüzde 1'i (yaklaşık 75 milyon kişi), dünya nüfusunun en fakir yarısının (yaklaşık 3.750 milyon insan) iki katı emisyondan sorumludur<ref name=":7" />.
 +
 +
Fosil yakıtların yakılmasından ve koloni sömürüsünden zenginleşen dünyanın sanayileşmiş ülkeleri ve bölgeleri, şu anda önderlik edecek en iyi kaynaklara sahip. Paris Anlaşması, farklı ulusal koşullar ışığında, “eşitlik temelinde ve sürdürülebilir kalkınma ve yoksulluğu ortadan kaldırma çabaları bağlamında” elde edilecek emisyonların “hızlı azaltılması” çağrısında bulunuyor<ref>[https://unfoundation.org/our-common-agenda/climate-report/ United Nations Foundation, Climate Analytics and E3G. The Value of Climate Cooperation: Networked and Inclusive Multilateralism to Meet 1.5°C. (Washington DC, 2021)] </ref>.
 +
 +
Bugün, iklim değişikliğinin gerçeklerine uyum sağlama ihtiyacına yönelik artan bir kabul var. Uyum, özellikle Paris Anlaşması'nda tartışılmaktadır. İklim değişikliğine uyumun nasıl göründüğü, dünyanın farklı bölgelerindeki farklı topluluklar için farklı olacaktır. Etkilerin çoğunun bu ülkelerde en büyük olduğu ve birçoğunun uyum sağlamak için gereken finansman, altyapı ve teknik yetenekten yoksun olduğu göz önüne alındığında, iklim değişikliğine uyum sağlamanın zorlukları çoğu gelişmekte olan ülke için en büyük olacaktır.
 +
 +
Bunun nihayetinde BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri<ref>[https://sdgs.un.org/goals UN Sustainable Development Goals]</ref> ve BM Kalkınma Hakkı Bildirgesi'nde<ref>[https://www.ohchr.org/en/professionalinterest/pages/righttodevelopment.aspx UN Declaration on the Right to Development]</ref> öngörüldüğü gibi kalkınma için fırsat eşitliği üzerinde etkileri olacaktır.
 +
 +
Dünya ne kadar ısınırsa, her sektör o kadar büyük etkilenir. Ekosistemlerin bozulması ne kadar büyük olursa, uyum sağlamak o kadar zor olacaktır. Zengin ülkelerdekiler de dahil olmak üzere yoksul ve marjinal topluluklar, mevcut ısınma seviyelerine uyum sağlamak için gereken temel kapasitelerden yoksundur<ref name=":7" />.
 +
 +
sıcaklıklar ve su kaynaklarının yokluğu nedeniyle tarım artık mümkün olmayacak. Gelişmekte olan ülkeler, genel olarak, etkilerin daha büyük olması ve finansal ve teknolojik altyapı eksikliği nedeniyle en savunmasız durumdalar<ref>[https://link.springer.com/article/10.1007/s11625-020-00807-9 Loss and Damage and limits to adaptation: recent IPCC insights and implications for climate science and policy]</ref>. Ayrıca, bu toplulukların marjinalleşmesi, tipik olarak, sömürgecilik, kaynakların sömürülmesi (genellikle yerel geçim kaynaklarını destekleyen ekolojik kaynakları bozarak) ve fosil yakıta dayalı sermaye birikimi dahil olmak üzere iklim değişikliğine neden olan süreçlerle bağlantılı olmuştur<ref name=":7" />.
 +
 +
Daha zengin ülkeler, değişen iklimin gerekliliklerine uyum sağlamak için fakir ülkelerden daha fazla kaynağa sahip olacak, bu da daha fakir ülkelere mali yardıma ve teknolojik yardıma ihtiyaç olduğu anlamına geliyor. Isınmanın derecesi ne kadar büyük olursa toplumlar, ekonomiler, insan sağlığı ve ekosistemler üzerindeki etkiler o kadar büyük olur, dolayısıyla adaptasyon zorluğu da o kadar büyük olur.
 +
 +
Paris Anlaşması'na taahhütte bulunan 192 ülkeden 127'si kısmen veya tamamen şartlı. Bu, uluslararası finans veya teknik destek olmadan bu taahhütlerin uygulanamayacağı anlamına gelir. Bu koşullu taahhütler, çoğunlukla emisyonları azaltmak için finansal kapasiteye ve teknolojik ve kurumsal kapasiteye sahip olmayan ülkeler tarafından öne sürülmüştür<ref name=":9" />.
 +
 +
Şimdiye kadar çok az uluslararası destek sağlandığı için bu taahhütlerin çoğu uygulanamayabilir<ref name=":9" />.
 +
 +
İklim değişikliği konusu aynı zamanda nesiller arası sorumluluk sorularını da beraberinde getiriyor. Fosil yakıtların yakılmasının bir sonucu olarak ekonomik kalkınmadan en çok yaşlı nesiller yararlanırken, genç nesiller bunun sonuçlarından zarar görecek ve çekecektir.
 +
 +
=== COP26 ve ötesi ===
 +
İklim krizi ve ekolojik kriz zaten bizimle ve sera gazı emisyonları artmaya devam ettikçe ve insanlar biyoçeşitliliği yok etmeye devam ettikçe daha da kötüleşiyor. İklim değişikliğinin zararları on yıl önce beklenenden daha kötü ve şimdiden dünya çapında hissediliyor. Isınmayı maksimum 1,5°C ile sınırlama hedefini ulaşılabilir kılmak için 2020'lerde ve sonraki on yıllarda emisyonlarda önemli azalmalara ihtiyaç var.
 +
 +
Son beş yılda bazı başarılar elde edildi. Güneş ve rüzgar enerjisinin tahmin edilenden çok daha ucuz ve uygulanması daha kolay olduğu ortaya çıktı, elektrikli araçlar daha yaygın ve kullanılabilir hale geliyor ve düşük karbon teknolojileri giderek artan sayıda pazarda rekabet ediyor. Bununla birlikte, havacılık gibi karbondan arındırılması en zor olan sektörlerde emisyonların azaltılması gerektiğine dair artan bir anlayış vardır. Örneğin, havacılık endüstrisine ilişkin 2018 tarihli bir rapor, teknolojileri güncellemeye ve operasyonları iyileştirmeye yönelik mevcut planların beklenen yakıt talebini ve emisyonları azaltmayacağını tespit etti<ref>[https://www.transportenvironment.org/discover/roadmap-decarbonising-european-aviation/ Roadmap to decarbonising European aviation]</ref>. Ağır sanayiden kaynaklanan emisyonları almak için yol haritaları ortaya çıkıyor.
 +
 +
Tüketim kalıplarındaki ve baskın yaşam tarzlarındaki değişiklikler de iklim değişikliğine yönelik çözümlerin kritik ve ayrılmaz bir parçasıdır<ref>[https://hotorcool.org/wp-content/uploads/2021/01/15_Degree_Lifestyles_MainReport.pdf 1.5 Degree Lifestyles]</ref>. Bireylerin yaşam tarzları, beslenme, barınma, hareketlilik, tüketim malları, boş zaman ve hizmetler ile ilgili tüketim dahil olmak üzere günlük yaşamın çeşitli öğelerinden oluşur.
 +
 +
Paris Anlaşması'nın hedefleri belirlendiğine göre, Glasgow COP26'nın bu hedeflere nasıl ulaşılacağına dair daha ayrıntılı bir yol haritası oluşturması bekleniyor. Konferans için bazı önemli sorular arasında fosil yakıtlardan nasıl uzaklaşılacağı ve net sıfır taahhütlerinin nasıl eyleme dönüştürüleceği yer alacak. Sonraki aşamaları geliştirmek, bireylerden işletmelere ve yatırımcılara, hükümete<ref name=":9" /> ve Küresel Meclis'e kadar her düzeyde liderlik gerektirecektir.
 +
 +
=== Sözlük ===
 +
'''Adaptasyon:''' Bir şeyi farklı bir duruma uygun hale getirmek için değiştirmek, ayarlamak veya iyileştirmek.
 +
 +
'''Azaltma:''' Bir şeyin ciddiyetini veya acı vericiliğini azaltma eylemi.
 +
 +
'''Bilimsel devrim:''' 16. ve 17. yüzyıllarda meydana gelen bir düşünce değişikliği. Bu süre zarfında bilim, felsefe ve teknolojiden farklı olarak kendi disiplini haline geldi. Bu dönemin sonunda bilim, Avrupa medeniyetinin odak noktası olarak Hıristiyanlığın yerini almıştı.
 +
 +
'''Düşük karbonlu:''' Atmosfere yalnızca nispeten küçük bir net karbondioksit salınımına neden olan veya bununla sonuçlanan.
 +
 +
'''Ekonomik büyüme:''' Ekonomik büyüme, bir pazarda üretilen mal ve hizmetlerde (örneğin bir ülke ekonomisinde) bir artıştır. Ekonomik büyüme, gayri safi yurtiçi hasıla veya GSYİH ile ölçülür.
 +
 +
'''Eşitlik:''' “Ortak ancak farklılaştırılmış sorumluluklar” (CBDR), tüm devletlerin küresel çevresel yıkımı ele almaktan sorumlu olduğunu ancak eşit derecede sorumlu olmadığını belirleyen uluslararası çevre hukukunun bir ilkesidir<ref>[https://www.britannica.com/topic/common-but-differentiated-responsibilities CBDR - Britannica]</ref>.
 +
 +
'''Grönland buz tabakası:''' Grönland buz tabakası, Grönland yüzeyinin kabaca %79'unu oluşturan 1.710.000 kilometre kareyi kaplayan geniş bir buz kütlesidir. Antarktika buz tabakasından sonra dünyanın en büyük ikinci buz kütlesidir.
 +
 +
'''GSYİH:''' Gayri safi yurtiçi hasıla, bir ülkede belirli bir dönemde mal ve hizmet üretimi yoluyla yaratılan katma değerin standart ölçüsüdür.
 +
 +
'''Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli (IPCC):''' İnsan kaynaklı iklim değişikliği, bunun doğal, politik ve ekonomik etkileri ve riskleri ve olası müdahale seçenekleri hakkında nesnel bilimsel bilgiler sağlayan Birleşmiş Milletler'in hükümetler arası bir organı.
 +
 +
'''Karbon bütçesi:''' Bir ülke, şirket veya kuruluşun üzerinde anlaşmaya vardığı karbondioksit miktarı, belirli bir zaman diliminde üreteceği en büyük karbondioksit miktarıdır.
 +
 +
'''Karbondioksit (CO2):''' Karbondioksit, bir kısım karbon ve iki kısım oksijenden oluşan bir gazdır.
 +
 +
'''Karbonsuzlaştırma:''' Düşük karbonlu güç kaynaklarının kullanımı yoluyla karbondioksit emisyonlarının azaltılması, yani atmosfere daha az sera gazı salınımı anlamına gelir.
 +
 +
'''Kirlilik:''' Zararlı veya zehirli etkileri olan bir maddenin ortamda bulunması veya çevreye girmesi. Kirlilik, örneğin okyanuslardaki çöpler veya tarımdan kaynaklanan kimyasal akıntılar gibi insan faaliyetleriyle oluşturulabilir.
 +
 +
'''Negatif emisyonlar:''' Negatif emisyonlar, atmosferden karbondioksiti uzaklaştıran faaliyetler için kullanılan terimlerden biridir.
 +
 +
'''Nesli tükenme:''' Bir tür organizmanın, genellikle bir türün neslinin tükendiği an. Nesli tükenme, türün kalan son bireyi öldüğünde gerçekleşir.
 +
 +
'''Paris Anlaşması:''' Paris Anlaşması, 2015 yılında kabul edilen, iklim değişikliği konusunda yasal olarak bağlayıcı bir uluslararası anlaşmadır.
 +
 +
'''Sanayi devrimi:''' Modern tarihte Sanayi Devrimi, 18. ve 19. yüzyıllarda çiftçilik ve el sanatlarına dayalı bir ekonomiden sanayi ve makine imalatının egemen olduğu bir ekonomiye geçiş süreciydi.
 +
 +
'''Sera gazları:''' Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) ve onun Kyoto Protokolü tarafından kapsanan altı sera gazı şunlardır: karbondioksit, metan, azot oksit, hidroflorokarbonlar, perflorokarbonlar ve kükürt heksaflorür.
 +
 +
'''Sömürü:''' Birini veya bir şeyi, sömürülmekte olan şeye özen göstermeden kendi yararınıza kullanmak.
 +
 +
'''Taraflar Konferansı (COP):''' Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesinin uygulanmasının izlenmesinden ve gözden geçirilmesinden sorumlu karar alma organı.
 +
 +
'''Ulusal Katkı Beyanı (NDC):''' Ulusal Katkı Beyanı (NDC), Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) kapsamında sera gazı emisyonlarında amaçlanan azalmalardır.
 +
 +
'''Yerli halk:''' “Yerli”nin resmi bir tanımı herhangi bir BM sistemi organı tarafından benimsenmemiştir. Ancak ortak tanıma göre, yerli halk, farklı kültürlerden veya etnik kökenlerden insanların geldiği sırada bir ülkede veya coğrafi bölgede yaşayanların torunlarıdır. Yeni gelenler daha sonra fetih, işgal, yerleşim veya başka yollarla egemen oldular. Dünya çapında 70 ülkeye yayılmış 370 milyondan fazla yerli insan olduğu tahmin edilmektedir<ref>[https://www.un.org/esa/socdev/unpfii/documents/5session_factsheet1.pdf UN Who are Indigenous people?]</ref>.
 +
 +
'''Sıcaklık çevirileri: Santigrat (°C) ile Fahrenheit (°F):'''
 +
 +
1,0°C = 1,8°F
 +
 +
1,2°C = 2,6°F
 +
 +
1,5°C = 2,7°F
 +
 +
2°C = 3,6°F
 +
 +
2,5°C = 4,4°F
 +
 +
3°C = 5,4°F
 +
 +
3,5°C = 6,2°F
 +
 +
4°C = 7,2°F
 +
 +
4,5°C = 8,1°F
 +
 +
5°C = 8,8°F
 +
 +
6°C = 10,8°F
 +
 +
=== Katkı sağlayanlar ===
 +
Bu bilgilendirme kitapçığı, Global Assembly’nin öğrenme aşamasını bilgilendirmek için yapılmıştır.
 +
 +
Global Assembly’nin Bilgi ve Bilgelik Komitesi bu kitapçığın yazım sürecini yönetti. Komitenin amacı, Global Assembly’nin öğrenme aşamasının kanıtlara dayanmasını sağlamaktır. Bu komite, Global Assembly’nin üzerinde tartışacağı çerçeve sorusunu ve bu bilgi kitapçığının içeriğini seçti.
 +
 +
Komite üyeleri şu alanlarda uzmanlığa sahiptir: Yer Sistemleri Bilimi, Sistem Değişikliği, Mühendislik ve jeoloji, Yerli bilgi, Ekoloji, İklim Bilimi, Çevre Ekonomisi, İklim Uyumu ve Korunmasız ülkeler, Davranışsal ve Bilişsel Psikoloji.
 +
 +
Komiteye, Hükümetler Arası İklim Değişikliği Paneli'nin (IPCC) eski başkanı ve Biyoçeşitlilik Ekosistem Hizmetlerine İlişkin Hükümetlerarası Panel'in (IPBES) eski Başkanı Profesör [https://tyndall.ac.uk/people/robert-watson Bob Watson] başkanlık ediyor.
 +
 +
Komite üyeleri şunlardır:
 +
 +
* [https://www.systemshift.earth/our-team Dr. Nafeez Ahmed], Sistem Değiştirme Laboratuvarı, Birleşik Krallık
 +
* [https://www.cardiff.ac.uk/people/view/1156602-capstick-stuart Dr. Stuart Capstick], İklim Değişikliği ve Sosyal Dönüşüm Merkezi, Cardiff Üniversitesi, Galler
 +
* [http://iegindia.org/staffmembers/faculty/detail/3549/3 Professor Purnamita Dasgupta], Ekonomik Büyüme Enstitüsü, Delhi
 +
* [https://www.icccad.net/our-team/saleemul-huq/ Professor Saleemul Huq], Uluslararası İklim Değişikliği ve Kalkınma Merkezi (ICCCAD), Bangladeş
 +
* [https://thefountain.earth/people/ Jyoti Ma (USA) & Mindahi Bastida Munoz (Mexico)], The Fountain, Sacred Economics, Indigenous Wisdom Keepers
 +
* [https://www.researchgate.net/profile/Michael-Oti Professor Michael N. Oti], Petrol Jeolojisi, Port Harcourt Üniversitesi, Nijerya
 +
 +
* [https://profjuliasteinberger.wordpress.com/about-me/ Professor Julia Steinberger], Ekolojik Ekonomi, Lozan Üniversitesi, İsviçre
 +
 +
Bu bilgi kitapçığı on iki kez tekrarlandı. Gazeteci [https://profjuliasteinberger.wordpress.com/about-me/ Tarn Rogers Johns] tarafından [http://clairemellier.com/ Claire Mellier]'in rehberliği ve geri bildirimi ile yazılmıştır. [https://www.linkedin.com/in/natalie-marchant/?originalSubdomain=uk Nathalie Marchant] tarafından alt düzenlendi.
 +
 +
Taslaklarla ilgili geri bildirim, [https://www.willistowerswatson.com/en-US Willis Towers Watson] danışmanlık grubundan iklim iletişim uzmanları ve Global Assembly [https://globalassembly.org/ Lab ortakları] tarafından [https://www.linkedin.com/in/lydiamessling/?originalSubdomain=uk Dr Lydia Messling], [https://www.linkedin.com/in/will-bugler-a1425a8/?originalSubdomain=de Will Bugler] ve Georgina Wade tarafından sağlandı.
Community-Host
32

edits

MediaWiki spam blocked by CleanTalk.